Türkiye’de çevre, kent, emek, toplum sağlığı, gıda güvenliği, afetler ve kadın çalışmaları gibi sosyal araştırma alanlarında asimetrik iktidar ilişkilerinin işleyişini konu alan radikal araştırmalar nadirattandır. Özellikle kriminoloji, zemiyoloji, sosyal zarar ve çevre ve halk sağlığına yönelik devlet ve şirket suçlarına, kurumsal suistimallere ve yolsuzluklara ilişkin vaka ve saha araştırmaları yok denecek kadar azdır. Araştırmacılar netameli, rahatsız edici, çirkin ve kirli gerçekleri araştırmaktan çekinir, ortaya çıkarmaktan, kamuya duyurmaktan uzak durur. Bu alanlarda vaka ve saha çalışmalarına rastlanmaz. Bu sorun özellikle araştırmacı gazetecilere havale edilmiş bir konudur. Akademik araştırmacıların bu türden netameli konulara girmemelerinin haklı olmasa bile mazur görülebilecek gerekçeleri vardır. Her ne kadar bilimsel araştırma ve ifade özgürlüğü araştırmacıya bir iktidar alanı sağlasa da araştırmacının yasal ve yasadışı yollarla susturulma olasılığı, bilimsel sansür araştırmacıyı tekinsiz konulara müdahil olmaktan alıkoyar. İhtiyatlı bir araştırmacı olarak akademisyenin konumu başını belaya sokacak, baskılara, yazılı ve sözlü tehditlere ve yargısal ve idari tacizlere maruz kalabileceği, iftira suçlamasıyla mahkemeye verilebileceği, itibarıyla oynanacağı veya susturulacağı meselelerle uğraşmasına izin vermez. Oysa toplum, emek, kadın, sağlık ve çevre konularında zararlı, ahlaka aykırı veya yasadışı hükümet ve şirket faaliyetlerine ve bunların toplum, insan hakları veya çevre üzerindeki etkilerine ilişkin amprik araştırmalara acil bir ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışma özellikle üç olay etrafında ortaya çıkmış eşitsiz iktidar ilişkilerini açık kaynaklardan toplanan verilerle incelemektedir: 1986 Çernobil ODTÜ Raporu, 2011 Dilovası Kirlilik Raporu ve 2018 Sağlık Bakanlığı Gıda Raporu İfşası. Araştırma özgünlüğünü, fen bilimleri alanında üretilen (nesnel) bilimsel bilginin paylaşımını, iktidar ilişkileri bağlamında sosyal bilimlerin doğasında var olan politik yanlılığın kaçınılmazlığıyla birlikte okumayı önermesinden almaktadır.
İktidar ilişkileri araştırma etiği yanlılık yukarıya doğru araştırma bilimsel sansür akademik özgürlük
İktidar ilişkileri araştırma etiği yanlılık yukarıya doğru araştırma bilimsel sansür akademik özgürlük Power relations research ethics partisanship studying up scientific censorship academic freedom.
In Turkey, radical studies on the working of asymmetrical power relations in the social research fields of environment, urbanization, labor, public health, food safety, disasters, and gender studies are rare. In particular, case and field studies on criminology, zemiology, social harm, state and corporate crimes against the environment and public health, institutional abuses, and corruption are almost non-existent. Researchers refrain from investigating ominous, disturbing, ugly, and dirty truths, and refrain from revealing and exposing them to the public. There are no case and field studies in these areas. This issue has been specifically referred to investigative journalists. There are justifications for academic researchers not to engage in such thorny topics, even if they are not justified. Although scientific research and freedom of expression provide the researcher with a space of power, scientific censorship and the possibility of the researcher being silenced by legal and illegal means prevent the researcher from intervening in nefarious matters. The position of the academics as cautious researchers does not allow them to meddle into matters that would get him in trouble, where he may be subjected to repression, written and verbal threats, and judicial and administrative harassment, where he may be taken to court on charges of libel, where his reputation will be tampered with or silenced. However, there is an urgent need for empirical research into harmful, immoral, or illegal government and corporate activities on society, labor, women, health, and environmental issues and their impact on society, human rights, and the environment. This study examines the unequal power relations that have emerged around three cases with data collected from open sources: the 1986 METU Chernobyl Report, the 2011 Dilovası Pollution Report, and the 2018 Ministry of Health Food Report Disclosure. The research is original in that it proposes to read the dissemination of (objective) scientific knowledge produced in the field of natural sciences together with the inevitability of political partisanship inherent in social research, in the context of power relations.
Power relations research ethics partisanship studying up scientific censorship academic freedom.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 21 Sayı: 84 |