The Reorganization proclamation marked the beginning of the innovation movement, which had a wide-ranging impact on society and called into question a variety of ideas and ways of life. As a result of this questioning, religion's core principles, as well as the various ways people approach God, started to bear some of the criticism and condemnation that were directed at them. Some Reorganization thinkers initiated this questioning through their own interiority and went on to become its forerunners. These intellectuals unavoidably faced the excruciating sufferings of the harsh stigma brought on by the conventional in this realm, where the undeniable influence of religion on the public is intended to be united with reason. The deadly blows of the reflex brought by the roots of tradition led our intellectuals into a vortex of other paradoxes, despite the fact that rationalism takes as its guiding principle the argument that belief will arise with reason and the virtues brought by reason. As a result of this paradox, they became unwelcome agents of outdated-modern, religious-nonreligious definitions and, in some ways, the modern discussion medium. These questions, which initially appeared innocent, have maintained their position on our intellectuals' agendas as the embodiment and exemplar of an ongoing condition of crisis in the latter stages. In our study, it aims to reveal what they are challenging to change in the variables that they want to question, with examples from the works of Akif Pasha, Şinasi, and Ziya Pasha, which we consider to be the first representatives of the changing perception of religion.
Tanzimat’ın ilanıyla birçok alanda başlayan yenileşme cereyanı toplumu farklı alanlarda etkilemiş, beraberinde birçok kavramı ve yaşayış biçimlerini sorgulama süzgeci içine sokmuştur. Bu sorgulamayla dinin içinde barındırdığı inanış, Tanrı’ya yöneliş biçim ve metotları da üstüne düşen yadsımalardan ve yargılamadan payını almaya başlamıştır. Tanzimat aydınlarının bir kısmı, bu sorgulamayı kendi içsellikleri ile yapıp bunun öncüsü olmuşlardır. Dinin kitleler üzerindeki tartışılmaz etkisinin rasyonalite ile cemedilmesinin yer yer amaç edinildiği bu düzlemde kaçınılmaz olarak bu aydınlar da gelenekselin getirdiği keskin yaftalamaların dayanılmaz sancılarını istemsiz olarak hissetmişlerdir. İnanmanın akıl ve aklın getirdiği meziyetlerle ortaya çıkacağı savı rasyonalizmi rehber edinirken geleneğin köklerinden getirdiği refleksin öldürücü darbeleri, aydınlarımızı başka paradokslar girdabına itmiştir. Bu paradokslar neticesinde eski-yeni, dinli-dinsiz tanımlamaları ve bir anlamda da tartışmaların yeni mecrasının istenilmeyen failleri olmuşlardır. Masumane başlayan bu sorgulamalar, ilerleyen aşamalarda bitmeyen bir kriz halinin tecellisi ve temsilcisi olarak aydınlarımızın gündemdeki yerlerini hep muhafaza etmiştir. Çalışmamızda, değişen din algısının temsilcilerinin ilkleri olarak düşündüğümüz Akif Paşa, Şinasi ve Ziya Paşa’nın seçtiğimiz eserlerinden örneklerle sorgulatmak istedikleri değişende neleri değiştirme çabaları içinde olduklarını ortaya çıkarma amacı güdülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.