Öz
Geçmişten günümüze
Türkiye’de ortaöğretim ve yükseköğretim kademelerine geçiş sorun olagelmiştir.
İlk kez 1955 yılında ortaöğretime geçişte maarif kolejleri için sınavla seçme
yapılmıştır. Aynı yıl aday sayılarının kontenjan sayılarını aşması nedeniyle
yükseköğretimde de seçme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmış, ancak 1958 yılında
sınavla seçme yapılmaya başlanmıştır. Başlangıcından beri hem ortaöğretim hem
de yükseköğretim kademesine geçişte uygulanan pek çok farklı model köklü ve
kalıcı olmaktan çok, ortaya çıkan bir sorunu çözmek için yapılan düzenlemelerden
ibaret kalmıştır. Bu durum okul ve müfredatın işlevsizleşmesi; okul dışı sınav
hazırlık kaynaklarına yönelme; liseler arası kalite farklılıklarının artması;
sınavların yarattığı stres ve baskı; sadece sınav puanına göre okul, bölüm,
alan seçilmesi gibi başlıca yan etkiler ortaya çıkmıştır. Yarım asırı aşan
deneyimi ve Türkiye gerçeklerini dikkate alan köklü bir modelle kalıcı ve
verimli bir kademeler arası geçiş sağlanması olanaklıdır. Bu çalışmada; okul tür ve kalite farklılıklarını azaltan,
merkezi sınavların önünde yığılmaları engelleyen, tüm kesimler üzerindeki sınav
stresini en aza indirgeyen, okulu ve okul öğrenmelerini değerli ve işlevsel
hale getiren, adil, tüm kademe ve sınıflarda yatay ve dikey geçişlere olanak
tanıyan, öğrenci kişilik özelliklerini dikkate alan, üst yetenek grubunu
seçebilen bütünleşik bir model önerilmiştir.
Anahtar
kelimeler: Kademeler Arası Geçiş, Ortaöğretime geçiş,
Yükseköğretime geçiş, Seçme sınavı, Öğrenci seçme, Öğrenci yerleştirme
Abstract
In Turkey, transition to secondary and higher
education levels in education has always constituted a problem. The first exam
for transition to secondary education was given in 1955 to select students for
Turkish Colleges of Education (Maarif Kolejleri). In the same year, the fact
that the number of applicants exceeded the number of available places for
students brought about a need for a selection exam in higher education as well;
however, it was not until 1958 that the first exams were held to select
students. Since its very beginnings,
various models employed in transition to both secondary and higher education
levels have turned out to be arrangements made in order to solve problems that
emerge rather than being deep-rooted and permanent. This led to such side
effects as nonfunctioning of the school and curriculum; turning to exam
preparation resources outside the school; increases in the quality differences
among high schools; stress and pressure generated by exams; and choosing
schools, majors or fields depending solely on the exam score. With a
deep-rooted model which considers the realities of Turkey and over a century’s
of experience, it is possible to provide passing among levels efficiently and
permanently. The present study
recommends a fair and integrated model which can decrease differences among
school types and qualities, prevent accumulations before nation-wide exams, minimize
exam stress on all sections, make the school and teachers valuable and
functional, allow for vertical and horizontal transitions at all levels and
grades, take personal qualities of students into consideration and select
superior-ability groups.
Key words: Passing among Levels of Education, Transition to
Secondary Education, Transition to Higher Education, Selection Exam, Student Selection,
Student placement
Kademeler Arası Geçiş Ortaöğretime geçiş Yükseköğretime geçiş Seçme sınavı Öğrenci seçme Öğrenci yerleştirme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile yayımlanmıştır.