Sanayileşmeyle doğan halkbilimi/folklor sanayinin siber-teknolojiye dönüşmesiyle ortadan mı kalkacak yoksa izlerini geçmişten alarak Anadolu’da radyo, televizyon, araba, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi araçları dantel örtülerle süsleyerek kimlik kazandırma gibi çabalarla bizim bu gün göremeyeceğimiz bir başka terkibe mi yol alacak? Folklor tanımlarını ve doğuşundaki temel etkenleri hatırlatarak küreselleşme sürecinde bu bilim dalı ve kültür birikiminin geleceğine dikkat çekmek istedim. Folklor nasıl ve hangi etkiler altında kalabilir? Bütünüyle deformasyona mı uğrar yoksa tarihi çalışmalar arasında unutulmak üzere kayıp mı olur? Gelişerek devam mı eder? gibi pek çok soru sorulabilir ve bunlara cevap aranabilir. Kültürü insan yaratmakta ancak bütünüyle hiçbir zaman yönetememekte, kültür insanı yönetmektedir. Siber-uzay denilen alanı da insan yaratmıştır. Ancak ulaşılmakta olan noktada siber-uzay bireyi ve toplumları yöneterek, esir alacak gibi görünmektedir. Siber-punk "yüksek teknoloji - düşük kalitede yaşam" kavramlarına dikkat çekerek ünlenmiş bilimkurgunun alt türüdür. Bu türdeki eserler bilgi teknolojisi ve sibernetik gibi bilimler konusunda bilgi aktarırken sosyal hayatta getirdiği dağınıklık, çöküntü ve radikal değişikliklere dikkat çekmektedirler. 21. yüzyılda siber-punk akımı çizgi filmlerle ve bilgisayar oyunlarıyla çocukları, sosyal medya, sinema ve müzik klipleri ile gençleri etkilemektedir. Kolektif şuuraltı birikimlere ve ortak kültür birikimine dayalı folklor diye adlandırdığımız olgu yeni nesillerin kolektif birikimleri arasında bu şartlarda yer alabilir mi sorusunu sormak gerekir. Evimizde özenle büyüttüğümüzü zannettiğimiz çocuklarımız ve gençlerimiz/ yeni diji nesiller, biz çok güzel bilgisayar kullanıyorlar diye gururlanırken bilinçli ve bilinçsiz bizim üretmediğimiz, denemediğimiz ve en önemlisi tanımadığımız değerlerin, kabullerin temsilcisi olma yolunda ilerlemektedirler. Türk folklorunun asırlara dayanan kültürel birikimi, şifreleri, kodları kaybolmakta ve bilinmeyenle yer değişmektedir
Folklore has been formed in the last century related to industrialization and
colonialism. We must question whether folklore can survive today when a new age is transforming into cyber-technology. Will folklore gain another synthesis
and new functions which we cannot foresee today? In the 21
st
century, cyberpunk
movement attracting children with animations and computer games and
the youth with social media, cinema and music videos. We need to ask the
question “will collective subconscious accumulations propped upon folk culture
will hold a place within the younger generation’s knowledge in these
conditions?” At our homes while we are dreaming that we raise our children and
youth with diligent care and so proud of their computer skills; the new “digigenerations”
consciously or unconsciously moving along the path of values to
become representatives and acceptors of things that we have not generated or
experienced and most importantly which we are not familiarized with. Can the
Turkish folklore survive which based on cultural ciphers and codes since
centuries are nowadays disappearing and shifting by the unknown.
Diğer ID | JA42GY85ZE |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 13 Sayı: 1 |
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.