Tanzimat öncesi Klasik Dönem olarak adlandırılan süreçte Osmanlı Devletinde Şer’i ve Örfi Hukuk kaynaklı hukuk sisteminin varlığından söz etmek mümkündür. Zira özellikle yargının taşradaki temsilcisi olan kadıların temel başvuru kaynağı bu iki anlayışın sonucu ortaya çıkan fıkıh kitapları ve kaûnnâmelerdir. Ancak Tanzimat’a kadar devletin her bakımdan hükmettiği, Müslim, Gayrimüslim tebaanın yaşadığı sahada Kadı Mahkemeleri ve kimi zaman onu denetleyen kimi zaman da onunla eş değer birincil başvuru mercii olan Divân-ı Humâyûn dışında herhangi bir yargı organından bahsetmek mümkün görünmemektedir. Ancak ilk defa Tanzimat Fermanıyla zikr olunan kanun önünde eşitlik ilkesinin gereği olarak, toplumun her kesiminin temsil olunduğu mahkemeler de Şer’i mahkemeler yanında yer almaya başlamış, İslam Hukukunun yanında alternatif Batı Hukuku da kendini göstermiştir. Muhassıllık Meclisleri bu uygulamanın ilk örnekleridir. Bu süreçte hukuk sahasına giren bir başka mühim yenilik de tek dereceli, tek hâkimli yargılama usulünün yanına birden fazla farklı dini ve etnik kimliğe sahip üyenin yer aldığı bir nevi jüri modelinin de uygulanmaya başlanmış olmasıdır. Bu ilk adımlar sonrası için de başlangıç olması bakımından ayrıca öneme sahiptir.
Şeriat Kanûnnâme Ceza Hukuku Tanzimat Fermanı Muhassıllık Meclisleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çağdaş Avrupa Tarihi |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |