Osmanlı İmparatorluğu’nun, 19.yüzyıldaki hikâyesinin Avrupa’nın eşliğinde kayda geçirildiği söylenebilir. 18.yüzyılın sonunda ordunun modernleşmesi ile perdeleri açılan Osmanlı reform macerası, zamanla hayatın hemen her tarafına doğru genişlemek zorunda kalmıştır. Reform ya da Avrupa ile aradaki mesafeyi kapatma çabası, doğal olarak maddi alanda yapılan yeniliklerin yanı sıra gündelik yaşamı tarif eden değerler dünyasını da Avrupa terminolojisinin etkilerine açık hale getirmiştir. Yeni bir tanıma kavuşan onur anlayışı, Avrupa kültürünün soyut konuları da kapsayacak biçimde Osmanlı birikimini dönüştürdüğünü gösteren ilginç başlıklardan biridir. Avrupa’dan ithal edilen kırılgan onur anlayışı, incinen gururun veya onurun tamiri için hukuk dışı bir metot olarak yine Avrupa’ya ait bir cezalandırma biçimi olan düelloyu da imparatorluk coğrafyasına tanıtmıştır. Yeni bir içerik ve anlam çözümlemesine tabi tutulan onur anlayışının bir sonucu olarak Osmanlı sınırları içinde yaşayanlar tarafından da düello sık olmasa da hatırlanan bir uygulama olmuştur. Aynı şekilde kendi hukukunu coğrafyasında yaşayanlara kabul ettirme iddiasında olan Osmanlı yöneticileri de düello girişimlerine karşı en baştan itibaren yasaklayıcı ve engelleyici davranmaya özen göstermiştir.
The 19th century story of the Ottoman Empire has been accomplished under the eye-witness of Europe. The modernisation of the Empire which begins through the ends of the 18th century solely has been concentrated on the military contents. On the other hand this adventure has expanded through all categories of life in time. The Ottoman reform movement has transformed the concepts of daily life and its codes and definitions has been very open to the European epistemology. In this sense the concept of honour and its transformation is very interesting. The new imported concept of honour and its sensitive character was resulted in a new method called as duel which was an infra-judicial method of punishment. Although this European style of punishment was not highly accepted by the people living in the Empire, the duel has been rarely adopted as a method of punishment. Neverthless the judicial organisation of the Ottoman Empire has followed the attempts of duelling and tried to ban and prevent this kind of infra-judicial ways of punishment. That is to say the Ottoman Empire has been very careful about duelling which implies the presence of an illegal method of punishment.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 35 Sayı: 2 |