Problem Durumu:
2006 Türkçe Dersi Öğretim Programı, Türkçe dersini yeni
bir yaklaşımla ele almış ve dersin amaç ve kazanımlarında, ders etkinliklerinde,
ölçme ve değerlendirmede birçok değişim ve gelişimi beraberinde getirmiştir.
Programın etkililiğini ortaya koymaya çalışan araştırmalarda bu değişim ve
gelişimler ışığında eğitim-öğretim sürecinin farklı boyutları incelenmiştir.
Ancak bu tür araştırmalarda Türkçe dersi kazanım ve etkinliklerinin önemli bir
bölümünü oluşturan yazma becerisinin, öğretim sürecinin son halkasını oluşturan
ölçme ve değerlendirmede nasıl ele alındığı yeterince ortaya konulmuş değildir.
Yazma becerisi; dinleme, konuşma ve okuma
becerilerinin gelişmesinden sonra gerçek anlamda olgunlaşan bir beceridir. Son
derece zor ve zahmetli bir sürecin sonunda istenilen düzeye gelebilen bu
becerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi de öğrenilmesiyle doğru orantılı bir
biçimde zor ve zahmetlidir. Bilişsel gelişimin en üst basamaklarına gelmiş olmayı
gerektiren yazma becerisi; dil
bilgisi, yazım ve noktalama, dil ve anlatım, metin bilgisi ve düşünme
becerileri gibi alt bileşenlerden meydana gelir. Bu çok boyutluluk, yazma
becerisinin tek tip ölçme değerlendirme yöntemine göre planlanamayacağının bir
göstergesidir. Öğrencilerin yazmadaki başarısını belirlenmek için alternatif
ölçme değerlendirme yöntemlerinin işe koşulması; yazım ve noktalama gibi
yalnızca mekanik unsurlara değil özgünlük, tutarlılık ve yaratıcılığa da önem
verilmesi gerekir. Bu bakımdan yazma becerisine ilişkin ölçme
ve değerlendirmenin etkililiğini belirlemek, varsa eksikliklerini gidermek
kompozisyon sorularının farklı açılardan ele alınması ile mümkün olabilir.
Araştırmanın Amacı:
Bu araştırma, ortaokul Türkçe dersi sınavlarında yer alan kompozisyon
sorularının durumunu ve buna ilişkin öğretmen görüşlerini belirleme amacını
taşımaktadır. Bu doğrultuda araştırmada aşağıda yer alan şu sorulara cevap
aranmıştır:
1. Öğrenme
düzeyini belirlemeye dönük sınavlarda kompozisyon ne sıklıkta yer almaktadır ve
buna ilişkin öğretmenlerin görüşleri nasıldır?
2. Kompozisyon
soruları hangi yazma yöntem ve tekniklerine uygunluk göstermektedir ve buna
ilişkin öğretmenlerin görüşleri nasıldır?
3. Kompozisyon
sorularında yazıların hangi metin türünde oluşturulması istenilmektedir ve buna
ilişkin öğretmenlerin görüşleri nasıldır?
Araştırmanın Yöntemi:
Yukarıdaki sorular doğrultusunda bu araştırmada kompozisyon sorularının sorulma
sıklığı, soruların ilgili olduğu yazma yöntem ve teknikleri ile metin
türlerinin dağılımı incelenmiş ve öğretmen görüşlerine başvurulmuştur. Durum
çalışması deseninde gerçekleştirilen bu araştırmada kolay ulaşılabilir durum
örneklemesi yoluyla 18 okul belirlenmiştir. Belirlenen bu okullardan doküman
incelemesi yöntemine göre 432 sınav kâğıdı toplanmış ve sınavları hazırlayan
öğretmenlerden 8’i ile görüşme yapılmıştır. Veriler, betimsel analize tâbi
tutulmuştur. Bu analiz türüne uygun olarak veriler, önce sistematik ve açık bir
biçimde betimlenmiş; sonra bu betimlemeler açıklanmış ve yorumlanmış;
sebep-sonuç ilişkileri irdelenmiş ve sonuçlara ulaşılmıştır. Araştırmada
öncelikle programda yer alan yazma yöntem ve teknikleri ile metin türleri
belirlenmiş ve sorular buna göre incelenmiştir. Sorular, programda yer alan
yazma yöntemlerinin amaçlarına uygunluğu bakımından incelenmiştir. Metin
türlerinin analizinde ise soru köklerinde belirtilen metin türü veya herhangi
bir metin türünü işaret eden ifadeler dikkate alınmıştır. Bulgular tablolar halinde sunulurken
sınavlarda bulunan kompozisyon sorularından yer yer alıntı yapılmıştır. Araştırmanın
birinci aşamasında dokümanlardan elde edilen bulgular araştırmanın amaçlarına
uygun olarak üç kategoride değerlendirildiğinden görüşmede elde edilen veriler
için tekrar kategori oluşturma yoluna gidilmemiştir. Bunun yerine öğretmen
görüşleri daha önceden belli olan kategorilere göre incelenmiş ve ilgili
bulguların altında betimlenmiştir.
Araştırmanın Bulguları:
İnceleme sonunda ulaşılan sonuçlar şöyledir: Sınavların %52,08’inde kompozisyon
sorusu bulunmaktadır. Öğretmenlerin en çok güdümlü yazma tekniğine (%59,19)
uygun sorular oluşturdukları görülmektedir. Bunu sırasıyla metin tamamlama (%13,00)
ve yaratıcı yazma (%8,52) tekniği izlemektedir. En az kullanılması istenilen
yazma yöntem ve tekniğinin özet çıkarma ve serbest yazma olduğu görülmektedir.
Programda bulunan not alma, boşluk doldurma, kontrollü yazma, tahminde bulunma,
bir metni kendi kelimeleriyle yeniden oluşturma ve grupla yazma yöntemlerine
yönelik sorular ise sınavlarda yer almamıştır. Öğretmenler genellikle yazılacak
metnin türünü belirtmemiştir. Metin türünün belirtildiği sorularda ise olay
yazıları öne çıkmaktadır. Sırasıyla hikaye, masal ve deneme en çok tercih
edilen türler olmuştur. Kompozisyon sorularına sınavlarda az yer verilmesini
katılımcılar ağırlıklı olarak teste dayalı sınav sistemine bağlamaktadır. Öğrencilerin
gelişim düzeyine paralel olarak 7. sınıfa kadar düzenli bir artış gösteren
kompozisyon sorularının, 8. sınıfta düşüş göstermesi katılımcıların yorumunu
destekler görünmektedir. Katılımcılara göre kompozisyon sorularında yazma
yöntemleri bakımından çeşitliliğin azlığı öğretmenlerin alışkanlıklarından ve
yenilikleri takip etmeyişinden kaynaklanmaktadır. Katılımcılar, sorularda metin
türlerinin belirtilmeme gerekçesinin de öğrencilerin daha kolay yazmalarını
sağlamak olduğunu ifade etmektedir. Çalışmanın sonuçları öğretmenlerin, kompozisyon
sorularında “klasik” uygulamaları kullanma eğiliminde olduğunu göstermektedir.
Araştırmanın Sonuçları ve
Önerileri: Araştırmada incelenen kompozisyon
sorularının hem nicelik hem nitelik bakımından yeterli olmadığı ileri
sürülebilir. Bulgulardan, yazma yöntemleri ve metin türleri bakımından öğretim
sürecinde sağlanan zenginliğin değerlendirme sürecine yansıtılamadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca bulgular, sınav soruları hazırlanırken dersin amaç ve kazanımlarından
daha ziyade ders dışı unsurların dikkate alındığını, dolayısıyla öğrencilerin
yazma becerilerinin sağlıklı bir şekilde değerlendirilemediğini ortaya
koymaktadır. Öğrencinin yazının unsur ve kurallarını bilmesi onun yazmayı bir
beceri hâline getirmesi için yeterli değildir. Bir beceri olarak yazma, ancak ortaya konan bir metin ile
somutlaşır. Bu bakımdan öğrencilerin yazma becerilerinin doğru bir biçimde
değerlendirebilmesi için kompozisyon sorularının Türkçe dersi sınavlarında
vazgeçilmez bir yeri olmalıdır. Türkçe dersinin en önemli etkinlik alanlarından
biri olan ve diğer dil becerilerini kullanmayı gerektiren yazma becerisini
doğrudan ölçen sorulara sınavlarda daha fazla yer verilmesinin yararlı olacağı
söylenebilir. Sınavlarda yer alacak sorular hazırlanırken programda yer alan
yazma becerisine ilişkin amaç ve kazanımlar bir bütün olarak göz önünde
bulundurulmalı ve sorular öğrencilerin yazma becerilerini ortaya koymaya imkân
verecek zenginlikte olmalıdır.
Problem Statement: Writing is a skill area that is difficult to teach
and evaluate. The fact that writing is a complex skill including many factors
underlies on the basis of these difficulties. Such factors as grammar, writing
and punctuation, language and expression, text linguistics and thinking skills,
which are knowledge and skill areas all by itself, form wholeness through
interaction in the writing process. Topics, types, methods of the writing are
the decisive factors when reflecting on the students’ competence. Thus, quality
of the questions affects students' writing achievement in the exams. In the
studies, it is not presented how the writing skill is addressed in assessment
and evaluation that forms the final link of the teaching process. It is
possible to determine the effectiveness of assessment and evaluation regarding
writing skills and to correct the deficiencies if any, with the composition of
the questions to be addressed from different angles.
Purpose of Study: This study aims to identify the case of composition
questions in the examination of secondary school Turkish lesson and the
teachers’ perceptions related to this issue.
Method: In this study conducted in case study design, 18
schools have been identified through convenience sampling method. According to
the method of document review, 432 exam papers were collected from these
schools and eight of the teachers those preparing exams were interviewed.
Findings and Results:
The results obtained are as
follows: In 52.08 percent of the exams, composition questions take place. A
significant part of these questions require writing according to the method of
guided writing. Teachers often did not specify the type of text to be written.
In the questions that are specified with text types, event texts become
prominent. According to the participants, lack of diversity in terms of writing
methods in composition questions results from teachers’ habits and unfollowing the
latest developments.
Conclusions and Recommendations: It can be argued that composition questions examined
in the study are not adequate in terms of both quantity and quality. It can be
said that writing methods and types learnt in the teaching process haven’t been
reflected in the evaluation process. Findings reveal that teachers act upon the
concerns rather than objectives and attainments
of the lesson when preparing exam questions and this causes misevaluation of
writing skills of students. To evaluate students’ writing skills properly,
composition questions should be increased and enriched by teachers.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 16 Sayı: 65 |