Problem Durumu: Çağımızın modern
toplumu bilgi toplumu olarak nitelendirilmektedir. Bilgi toplumuna geçişle birlikte bilginin üretimi ve geçerli bilginin
kullanılması ülkeler için önemli bir güç haline gelmiştir. Bilgi toplumu, problem çözebilen, eleştirel ve yaratıcı düşünebilen bireylere
ihtiyaç duymaktadır. Bilgi toplumunda öğrenme yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bilgi toplumu olgusuyla
beraber eğitimin, okulun, öğretmenin ve öğrencinin tanımı da yeniden yapılandırılmıştır. Öğrenci, araştıran, bilgiye ulaşma yollarını
bilen, sonuca ulaşmada gereksiz
bilgileri göz ardı edip bilgiyi ayıklayarak kullanabilen, bilgiye sorgulayıcı,
eleştirel yaklaşabilen ve yeni
bilgiler üretebilendir. Öğretmen ise, bilgi aktaran konumundan çıkıp öğrenciye bilgiyi yapılandırmasında rehberlik eden bir
özelliğe bürünmüştür. Okul bu süreçte
bireye yön veren bir kurum işlevi görmekte,
okul dışında da öğrenme devam
etmektedir. Eğitim ise bireye özgün bir yapı taşımak zorunda kalmıştır. Öğrencilerin öğrenme
ihtiyaçlarına, hızlarına ve öğrenme biçimlerine
göre eğitim sürecinin düzenlenmesi gereği ortaya çıkmıştır. Nitekim,
Türkiye milli eğitim sistemi de öğretim programlarında 2004 yılında bu gelişmeler doğrultusunda öğrenci merkezli ve yapılandırmacı yaklaşımı temel alan köklü bir değişime ve yeniliğe yönelmiştir. İçinde bulunduğumuz çağ, “bilginin hızla
yenilenerek üretildiği çağ” olarak nitelendirilmiş ve bu özelliklere
bağlı olarak toplumun bireylerinin sahip olmaları gereken
özellikler “bilgiye ulaşma, bilgiyi
kullanma ve üretme” olarak ortaya konulmuştur. Her ne kadar
eğitim, çağımızın yükselen değeri “bilimsel bilgi”yi merkeze koyan bir anlayışa sahip olsa da, bilgi toplumunda eğitimin sosyal bir işlevi de vardır ve
bu işlev değerden bağımsız değildir.
Araştırmanın Amacı: Geleceğin öğretmenleri olarak
öğretmen adaylarının bilgi çağında değer yönelimlerinin belirlenmesinin önem kazandığı gerçeğinden hareketle bu
çalışma gerekli görülmüştür. Bu nedenle bu
çalışmanın amacı öncelikli amacı bilgi toplumunda öğretmen adaylarının değer yönelimlerinin
belirlenmesi olarak ortaya konmuştur. İkinci amacı da öğretmen adaylarının
değer yönelimlerini cinsiyet, bölümlerine, yaş, eğitim düzeylerine,
üniversite mezuniyet durumlarına, mezun olunan lise türüne, anne-baba eğitim düzeyine, algılanan sosyo-ekonomik düzeye, en uzun
yaşanılan yerleşim birimi, güncel
olayları takip etme, siyasi anlamda aktif olma ve politik yönelim değişkenlerine göre
incelemek olarak belirlenmiştir.
Araştırmanın Yöntemi: Bu araştırma, genel tarama modellerinden ilişkisel tarama türünde bir araştırmadır. Araştırmanın katılımcılarının
Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi
pedagojik formasyon sertifika programına kayıtlı 192 gönüllü öğretmen adayı oluşturmaktadır. Katılımcıların
108’i kadın (56.3%) ve 84 ‘ü erkektir
(43.8%). Yaşları ise18 ila 33 arasında değişmektedir. Öğretmen adaylarının değer yönelimlerinin
belirlenmesinde Altunay ve Yalçınkaya tarafından geliştirilen geleneksel, evrensel ve hedonistik alt
ölçeklerinden oluşan “Değerler Ölçeği” kullanılmıştır. Ayrıca katılımcılara ait yaş, cinsiyet, bölüm, okul türü vb bilgilerin sorulduğu araştırmacı tarafından
geliştirilen kişisel bilgi formu
hazırlanmıştır. Araştırmaya katılım
tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın
Bulguları: Araştırmanın ilk alt amacı doğrultusunda öncelikle değer yönelimleri incelenmiş ve bilgi toplumunda öğretmen adaylarının geleneksel, evrensel ve
hedonistik değerlere
ait ifadeleri “önemli” ve “çok önemli” düzeyde belirttikleri ortaya çıkmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının geleneksel ve hedonistik
değerlerinin cinsiyete göre farklılaştığı ve bütün değer alt
boyutlarında kadınların daha yüksek puanlara sahip oldukları belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının
geleneksel değerlerinin en uzun yaşadıkları yerleşim birimine göre
farklılık gösterdiği belirlenmiş; ayrıca bütün değer alt
boyutlarında en uzun süre beldede yaşayanların yüksek
puanlara sahip olduğu, köyde yaşayanların da en düşük puanlara sahip
oldukları gözlenmiştir. Öğretmen adayları içerisinde siyasi olarak aktif
olmayanların geleneksel ve hedonistik değerler alt ölçek
puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Öğretmen adaylarının “geleneksel”, evrensel ve “hedonistik”
değerlerinin yaş kategorilerine,
bölümlerine (beden, tarih, türk
dili, matematik, sosyoloji, kimya), eğitim düzeylerine (lisans öğrencisi, lisans
mezunu veya yüksek lisans mezunu), üniversite mezunu olup olmamalarına, anne eğitim düzeyine (okur yazar değil, okur yazar, ilkokul mezunu, orta okul mezunu, lise
mezunu, lisans mezunu), baba eğitim düzeyine, öğrencilerin mezun
oldukları lise türüne (genel lise, anadolu lisesi, meslek lisesi), güncel
olayları takip etme durumu (hergün, sıklıkla, nadiren, hiç), algılanan
sosyo-ekonomik düzeye (alt, orta, üst) ve politik yönelim (liberal,
muhafazakar, sosyalist, sosyal demokrat, milliyetçi, diğer) durumuna göre manidar bir farklılık göstermediği bulunmuştur.
Araştırmanın Sonuçları
ve Önerileri: Bu araştırma sonuçları değerlendirildiğinde, yeni nesil öğretmenlerin bilgi toplumunu gerektirdiği niteliklere
sahip dünya barışını, bilimsel
tutumu, değişim ve eleştiriye açık olmayı önemseyen evrensel değerlere sahip bireyler olduğu kadar geleneksel
değerleri ve özgürlük, heyecan, rahat bir yaşam, hırs, zevk gibi hedonistik değerleri de önemseyen bireyler oldukları ifade edilebilir.
Kadın öğretmen adaylarının geleneksel (adil olmak, güven, dostluk, saygı, sadakat, sorumluluk, statü, tanınma,
liderlik vb.) ve hedonistik değerlerinin (özgürlük, başarı, heyecan,
rahat bir yaşam, hırs, zevk
vb.) daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Bu bulgular
değerlendirildiğinde, kadınların
birbirine zıt denebilecek hem geleneksellik hem de hedonistik değerlerinin daha yüksek olması çelişkili bir duruma dikkati çekmektedir. Literatürde de
kendine yer bulan bu bulgu “Batı-Doğu ikilemi yaşayan Türkiye kültürünün kadın öğretmenler üzerine bir yansıması” olarak değerlendirmektedirler. Nitekim, toplum cinsiyet rollerine
gereği olarak kadınların geleneksel değerlere daha bağlı olması
beklenir. Ancak, bununla birlikte kadın öğretmen adayların
hedonistik değerlerinin de önemli görmesi kadın öğretmen adaylarının bakış açısı ve rolünde
bazı değişiklikler olduğuna da dikkati çekmektedir.
Bu çalışmanın bazı sınırlılıkları da bulunmaktadır. Bunlardan
ilki çalışmada elde edilen sonuçlar sadece kişilerin bildirimleri üzerine dayanmasıdır. Kişinin daha objektif yöntemlerle değerlendirilmesi ortaya konan ilişkilerin geçerliğini artırabilir.
Ayrıca bu çalışma kesitsel bir çalışmadır. Kişinin değerlerindeki değişimlerin zaman içinde izlenmesi ve bu değişimlerin bazı değişkenlerle ilişkisinin boylamsal bir çalışmada değerlendirilmesi önemli sonuçlar ortaya koyabilir. Ayrıca
çalışma grubunun sayısının azlığı ve sadece bir
üniversitedeki formasyon öğrencilerinden oluşması da bir sınırlılıktır. Benzer çalışmalar daha geniş örneklemlerde
tekrarlanabilir.
Bilgi toplumu değerler geleneksel değerler evrensel değerler hedonistik değerler öğretmen adayları.
Problem
Statement:
Enormous changes over the last decades have led to evolving roles of schools,
teachers and education itself. This new era of a knowledge society has
broadened boundaries of schools, education and learning. Thus, the variables
involved in education demand exploration. One of the essential components of
education is the teacher. Various characteristics of teachers have been
examined. In recent years, teachers’ values have been one of the topics
explored by educational researchers.
Purpose
of the Study: The purpose of this study was to examine
candidate teachers’ values in a knowledge society and to determine whether
their scores on values types differed according to a set of independent
variables.
Method: Participants in this study were 192
students at Nigde University, Education Faculty. The sample consisted of 108
females (56.3%) and 84 males (43.8%). The Value Scale was used to measure value
orientation of the participants. Data were collected using the “Values Scale.”
This self-report instrument consists of 38 items scored on a five-point Likert
scale. The Values Scale has three sub-scales. Traditional, universal and
hedonistic values subscales were determined based on a review of the literature
related to values in a knowledge society. Data were analyzed using the
Statistical Packages for Social Sciences (SPSS), version 22.
Findings:
The findings
showed that candidate teachers had high scores on traditional, universal and
hedonistic values. Results showed significant gender difference in scores on
traditional and hedonistic values. Significant differences in traditional
values were found according to candidate teachers’ place of longest residence.
Candidate teachers’ scores on value subscales differed according to whether or
not they were involved in political activism. Candidate teachers’ scores on
traditional, universal and hedonistic values did not differ significantly
according to the other independent variables applied in the study.
Conclusion and
Recommendations: Overall, the findings of this study were
unique. Therefore, more work
with diverse populations and assessment instruments is required in order to
further clarify relationships between candidate
teachers’ values and a variety of independent variables
Knowledge society values traditional values universal values hedonistic values candidate teachers.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 16 Sayı: 66 |