Problem Durumu:
Bağımsız öğrenenlerin bilginin üretimi sürecine katılmasıyla birlikte bilgi bir
üründen ziyade bir süreç olarak algılanmaktadır. Bilgi edinmeye ilişkin bu
görüş öğrenmeyi de bilgi edinme sürecinde esnek bir şekilde uyum sağlama
becerisi olarak yeniden tanımlamaktadır. Bilgiyi üretme ve öğrenmeye ilişkin bu
bakış açısının araştırmacılar tarafından bilişsel esneklik olarak
adlandırıldığı anlaşılmaktadır. Alanyazın incelendiğinde, bilişsel esnekliğin,
bireyin mevcut ve muhtemel yeni durumlar karşısında tüm seçenekleri
değerlendirerek en iyi yolu seçme becerisi olduğu anlaşılmaktadır. Bilişsel
olarak esnek bireylerin bilgiyi edinme ve kullanma şeklini ifade eden
özelliklerin problem çözme becerisi gelişmiş bireylerin özelliklerine benzediği
dikkati çekmektedir. Çünkü problem çözme becerisinde etkili olan kişisel
özelliklerden biri de bilişsel esneklik kapasitesidir. Problem çözme becerisine
sahip bireyler, problemin kaynaklarını anlayan, sistematik ve kararlı, çeşitli
karar verme tekniklerini kullanan, alternatif çözüm yolları üretmede başarılı
kişiler olarak tanımlanmaktadır. Problem çözme becerisi üst düzey düşünme ile
birlikte en etkili çözüm yollarının belirlenmesi ve çözüm yoluna karar vermeyi
içeren geniş kapsamlı ve karmaşık bilişsel süreci ifade etmektedir. Bu
bilgilerden hareketle, bilişsel esneklik becerisine sahip bireylerin problem
çözmede daha üretken oldukları düşünülmektedir. Öğretmen eğitiminde, üst düzey
düşünme becerileri gelişmiş ve yeni durumlar karşısında etkili karar verebilen
bireyler yetiştirmek açısından problem çözme ve bilişsel esneklik becerileri ön
plana çıkmaktadır. Ülkemizde problem
çözme becerileri ile çalışmalar incelendiğinde çeşitli öğrenim düzeylerinde pek
çok çalışma bulunmakla birlikte kişilerarası problem çözme becerileri ile
bilişsel esneklik arasındaki ilişkiye odaklanan bir çalışmanın olmadığı
anlaşılmaktadır. Oysa bireylerin problemi ele alış biçimini etkileyen
özelliklerin başında bilişsel esneklik kapasitesi gelmektedir. Bu nedenle,
kişilerarası problem çözme becerisi gelişmiş bireylerin bilişsel esneklik
düzeylerinin de gelişmiş olacağı düşünülmektedir. Bu çalışma ile ilk kez
ülkemizde bilişsel esneklik kapasitesi ile kişilerarası problem çözme becerisi
arasındaki ilişki ele alınacaktır. Bu doğrultuda, çalışmanın öğretmen
adaylarının bilişsel esneklik becerileri konusundaki gelecek çalışmalara ışık
tutacağı düşünülmektedir.
Araştırmanın Amacı: Bu
araştırmada öğretmen adaylarının bilişsel esneklik düzeylerinin çeşitli
değişkenler açısından incelenmesi ve kişilerarası problem çözme becerilesi ile
ilişkinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma soruları aşağıdaki gibidir:
1.
Öğretmen adaylarının
cinsiyetleri ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı farklılık
bulunmakta mıdır?
2.
Öğretmen adaylarının
öğretim gördükleri bölüm ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı
farklılık bulunmakta mıdır?
3.
Öğretmen adaylarının
öğrenim gördükleri sınıf düzeyi ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında
anlamlı farklılık bulunmakta mıdır?
4.
Öğretmen adaylarının
sosyo–ekonomik durumu ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı
farklılık bulunmakta mıdır?
5.
Öğretmen adaylarının
sosyo–kültürel durumu ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı
farklılık bulunmakta mıdır?
6.
Öğretmen adaylarının
anne eğitim durumu ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı farklılık
bulunmakta mıdır?
7.
Öğretmen adaylarının
baba eğitim durumu ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı farklılık
bulunmakta mıdır?
8.
Öğretmen adaylarının
bilişsel esneklik düzeyleri ile kişilerarası problem çözme becerileri arasında
bir ilişki bulunmakta mıdır?
Araştırmanın Yöntemi: Bu
araştırma betimsel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmanın örneklemini
2017–2018 eğitim–öğretim yılı güz yarıyılında Marmara Bölgesi’nde bir
üniversitenin Temel Eğitim Bölümü’nde öğrenim görmekte olan öğretmen adayları
oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında, Bilişsel Esneklik
Envanteri ile Kişilerarası Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır.
Araştırmanın Bulguları:
Öğretmen adaylarının bilişsel esnekliğe ilişkin cevapları cinsiyete göre
incelendiğinde, kadın öğretmen adaylarının lehine anlamlı farklılık olduğu
görülmektedir t(530)= 2.047, p< .041. Öğretmen adaylarının bilişsel
esneklik kapasitesi ile öğrenim gördükleri bölüm ve sınıf arasındaki ilişki
dikkate alındığında, bölüme t(530)= .73, p<
.44 ve sınıf düzeyine göre anlamlı farklılık olmadığı anlaşılmaktadır
F(531)= 1.18, p< .31. Öğretmen adaylarının
bilişsel esnekliğe ilişkin cevapları sosyo–ekonomik gelir düzeyi ve
sosyo–kültürel duruma göre incelendiğinde, sosyo–ekonomik gelire göre F(531)=
.46, p< .70 ve sosyo–kültürel duruma göre F(531)=
2.07, p< .12 anlamlı farklılık olmadığı
görülmektedir. Öğretmen adaylarının bilişsel esneklik düzeyleri ile
ebeveynlerin eğitim durumları arasındaki ilişki incelendiğinde, anne eğitim
durumuna göre anlamlı farklılık bulunurken F(531)= 2.76,
p< .04; baba eğitim durumuna anlamlı farklılık olmadığı görülmektedir
F(531)= .70, p< .59. Son olarak öğretmen
adaylarının bilişsel esnekliğe ilişkin cevapları incelendiğinde, öğretmen adaylarının bilişsel esneklik kapsamındaki
Alternatifler alt faktörü ile problem çözme becerisi kapsamındaki Yapıcı
Problem Çözme alt faktörlerine vermiş oldukları cevaplar arasında pozitif yönde
yüksek ilişki (r= .74) bulunduğu; Israrcı–Sebatkar Yaklaşım alt faktörü ile
arasında da pozitif yönde düşük ilişki (r= .43) olduğu görülmektedir. Bilişsel
esneklik kapsamındaki Kontrol alt faktörüne ilişkin veriler incelendiğinde ise
Probleme Olumsuz Yaklaşma alt faktörü ile pozitif yönde yüksek düzeyde ilişki
(r= .70), Kendine Güvensizlik alt faktörü ile pozitif yönde orta düzeyde ilişki
(r= .53) ve Sorumluluk Almama alt faktörü ile de pozitif yönde düşük düzeyde
ilişki olduğu anlaşılmaktadır.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Bu çalışmada, öğretmen adaylarının bilişsel esneklik
düzeylerinin iyi olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, bilişsel esnekliğe
ilişkin veriler cinsiyete göre incelendiğinde, kadın öğretmen adaylarının
bilişsel esneklik düzeylerinin erkek öğretmen adaylarından anlamlı düzeyde farklılık
gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu durumun beynin işleyişindeki biyolojik
farklılıklardan kaynaklandığı, buna bağlı olarak bilişsel fonksiyonlarının daha
ilerde olduğu, dolayısıyla bilişsel olarak daha esnek oldukları
düşünülmektedir. Öğretmen adaylarının bilişsel esneklik düzeyleri öğrenim
görmekte oldukları bölüm dikkate alınarak incelendiğinde, Okul Öncesi Eğitimi
ve Sınıf Eğitimi Anabilim dallarında öğrenim gören öğretmen adaylarının
bilişsel esneklik düzeylerinin anlamlı farklılık göstermediği anlaşılmaktadır.
Bu bölümlerde öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının bilişsel
fonksiyonlarının benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. Elde edilen bulgulardan
hareketle, öğretmen adaylarının bilişsel esneklik becerilerinin sınıf düzeyine
göre anlamlı farklılık göstermediği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, öğretmen
adaylarının öğretmenlik mesleği eğitimine uyum sağlamaları ile birlikte
otomatik düşünmeye başlamaları sonucunda bilişsel esneklik kapasitelerinin
öğrenim yaşantılarının ilerleyen yıllarında çok fazla değişmediği
düşünülmektedir. Öğretmen adaylarının
bilişsel esneklik becerileri ile yetişmiş oldukları ailelerin sosyo–ekonomik ve
sosyo–kültürel durumları arasında anlamlı bir farklılık olmadığına işaret
etmektedir. Veriler anne–baba eğitim durumuna göre incelendiğinde annesi
üniversite mezunu olan öğretmen adaylarının lehine anlamlı farklılık bulunduğu
anlaşılmaktadır. Bireylerin gelişiminde anne–çocuk ilişkisi bir adım öne
çıkmaktadır. Bununla birlikte, annelerde öğrenim düzeyi yükseldikçe, çocukların
eğitimi ile daha fazla ilgilenme, zengin öğrenme ortamları sunma ve sağlıklı
iletişim kurma gibi özellikler bakımından çocuklarının gelişimini olumlu yönde
destekledikleri görülmektedir. Alt faktörlere ilişkin bulgular incelendiğinde,
alternatif üretebilen öğretmen adaylarının Yapıcı Problem Çözme ve
Israrcı–Sebatkar Yaklaşım olma özellikleri dikkati çekmektedir. Buna ek olarak;
bilişsel esnekliğin Kontrol alt boyutu ile problem çözmenin Probleme Olumsuz
Yaklaşma Kendine Güvensizlik ve Sorumluluk Almama faktörü ile de ilişkili
olduğu anlaşılmaktadır. Gelecek nesilleri yetiştirmekle görevli öğretmen
adaylarının bilişsel esneklik becerilerini etkili olarak kullanmaları sonucunda
kişilerarası problemlerin çözümünde başarıya ulaşmalarının, onların hem mesleki
hem de kişisel gelişimleri bakımından önemli bir özelliği olduğu
düşünülmektedir. Bu nedenle öğretmen yetiştirme programlarında bilişsel açıdan
esnek ve problem çözme becerisi gelişmiş bireyler yetiştirme hedefine önem
verilmesi önerilmektedir. Bu araştırmadan
elde edilen bulgular öğretmen adaylarının bilişsel esneklik düzeyleri ile
önemli bilgiler sunuyor olsa da elde edilen bulgular Temel Eğitim Bölümü’nde
öğrenim gören öğretmen adayları ile sınırlıdır. Bu nedenle, çalışmanın farklı
örneklem gruplarına uygulanması önerilmektedir.
Böylece, bilişsel esneklik ve problem çözme becerisi arasındaki bu
ilişkinin genellenebilirlik niteliğini arttıracağı düşünülmektedir.
Bilişsel esneklik problem çözme öğretmen eğitimi öğretmen adayı
Purpose: In this study, the aim was to investigate pre–service teachers’
cognitive flexibility in terms of specific variables and determine the relationship
between pre–service teachers’ cognitive flexibility and interpersonal problem
solving skills. Research Methods: The study was designed in descriptive correlation model. Data were collected via the Cognitive
Flexibility Inventory and Interpersonal Problem Solving Inventory from 531 pre–service
teachers who studied in the Primary Teacher Training Departments during the
fall semester of the 2017–2018 academic years. Findings: The findings indicated that there were significant differences according to
gender and maternal education status, while there were no significant
differences according to class level, department, and fathers’ education
status, socio–economic and socio–cultural status. In addition, there was a
relationship between pre–service teachers’ cognitive flexibility and
interpersonal problem solving skills.
Implications
for Research and Practice: It has been shown that pre–service teachers, who are cognitively
flexible, are able to solve problems constructively and persistently. It is
thought that an important characteristic of the professional and personal
development and success of pre–service teachers who are trained to educate future
generations to use their cognitive flexibility skills effectively in the
solution of interpersonal problems. Based on the findings, it is recommended to
take measures within the scope of teacher training in order to develop the
capacities of cognitive flexibility of pre–service teachers.
Cognitive flexibility problem solving teacher training pre-service teacher
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 77 |