Problem Durumu: Fen eğitiminin temel amacı bilim okuryazarı bireyler yetiştirmektir. Bilimle ilgili karmaşık sosyal meseleleri tartışma ve karar verme yeteneği gerektiren bilimsel okuryazarlık becerisinin sosyobilimsel konular (SBK) yoluyla kazandırılabileceği kabul edilmektedir. SBK bireyleri etkileyen, üzerinde görüş birliği sağlanamamış, risk ve olasılıkları anlamayı içeren, açık uçlu ikilemler biçiminde yapılandırılmış, ahlaki ve etik seçimler yapılması gereken, çözümü birden çok alternatifi kapsayan ama kesin bir çözümü olmayan güncel olaylardır. SBK’ların tartışılması genellikle bireylerin sosyobilimsel argümantasyon yapmasını gerektirmektedir. Bu argümantasyon biçimi informal akıl yürütme olarak adlandırılmaktadır. İnformal akıl yürütme, SBK’da karar alma sürecinde konuyla ilgili kanıtların değerlendirilmesi, farklı bakış açılarının düşünülmesi ve bu zihinsel eylemler sonucunda bireyin kendi vardığı sonucu siyasal, ekonomik, ahlaki, ekolojik vb. argümanlarla gerekçelendirebilmesini içeren düşünme süreçlerini açıklamaktadır. Son yıllarda SBK’da informal akıl yürütme süreçlerini inceleyen ve giderek artan bir alan yazın oluşmaktadır. Ancak bu araştırmalarda ilkokul öğrencilerine odaklanılmamaktadır. Fen sınıflarında SBK’lar öğrenme bağlamı olarak kullanılıyorsa ya da kullanılacaksa, ilkokul öğrencilerinin informal akıl yürütme örüntülerini ve akıl yürütmelerinin niteliklerini anlamak önemlidir. Böylece öğrencilerin SBK’lara ilişkin kararlarını nasıl yapılandırdıklarını, SBK’ları nasıl tartıştıklarını ve çözdüklerini keşfedilebilerek bu basamakta yapılan fen etkinliklerine ilişkin anlayış kazanılabilir.
Araştırmanın amacı: Bu araştırmada ilkokul öğrencilerin SBK’lara ilişkin informal akıl yürütme örüntüleri ile bu örüntülerin niteliğini keşfetmek amaçlanmıştır. Bu kapsamda şu araştırma soruları oluşturulmuştur: (1) İlkokul öğrencilerinin farklı SBK’lara ilişkin oluşturdukları informal akıl yürütme örüntüleri nedir?, (2) İlkokul öğrencilerinin SBK’lara ilişkin yaptıkları akıl yürütme örüntülerinin niteliği nedir?
Yöntem: Araştırmada temel nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırma katılımcılarını belirlemek üzere örnekleme iki aşamada yapılmıştır. Bu amaçla öncelikle tipik durum örneklemesi kullanılarak araştırma verilerinin toplanacağı okullar belirlenmiştir. Bu kapsamda araştırmanın uygulamasının sosyoekonomik düzey bakımından kent ortalamasına yakın üç ilkokulda gerçekleştirilmesine karar verilmiştir. İkinci aşamada ise belirlenen okullarda öğrenim görmekte olan öğrencilerden katılımcıları belirlemek üzere kritik durum örneklemesi kullanılmıştır. Buna göre en fazla bilgiyi verebilecek ve bilgi üretimi konusunda en büyük etkiyi yapacak katılımcıları seçmek üzere kritik durum genel ve fen akademik başarısı yüksek öğrenciler olarak belirlenmiştir. Buna göre sekiz kız ve 11 erkek öğrenci araştırmanın katılımcılarını oluşturmuştur. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Verileri toplamak üzere Organ Nakli, Geri Dönüşüm ve Orman Alanlarının Kullanımı SBK’larını içeren üç adet senaryo ve görüşme sorularını geliştirilmiştir. SBK senaryolarının, bu konuların doğası gereği karşıt fikirler içermesine özen gösterilmiştir. Araştırmada kullanılan görüşme sorular ise katılımcıların iddialarını belirtmeleri, iddialarını gerekçelendirmeleri, olası karşıt iddiaları belirlemeleri ve karşıt iddiaları çürütebilecekleri argümanlar oluşturmalarını sağlamak üzere oluşturulmuştur. Her bir oturumda katılımcılar önce senaryoyu okumuşlardır. Okumalarını tamamladıktan sonra anlaşılmayan bir yer olup olmadığı ve ek açıklama isteyip istemediklerini sorulmuştur. Verilerin analizinde tematik analiz yaklaşımı kullanılmıştır. Analiz sonucunda informal akıl yürütme örüntülerini açıklamak üzere (i) mantıksal informal akıl yürütme örüntüsü, (ii) duygusal informal akıl yürütme örüntüsü ve (ii) sezgisel informal akıl yürütme örüntüsü temalarını oluşturulmuştur. İnformal akıl yürütme örüntülerinin niteliğini açıklamak üzere ise (i) düşük nitelikli informal akıl yürütme örüntüsü ve (ii) nitelikli informal akıl yürütme örüntüsü temaları yapılandırılmıştır.
Bulgular: Araştırmada, katılımcıların en çok sezgisel akıl yürütme örüntüsü oluşturdukları görülmüştür. Bu akıl yürütme örüntüsünü duygusal akıl yürütme örüntüsü izlemektedir. Katılımcıların en az kullandıkları akıl yürütme örüntüsü ise mantıksal akıl yürütme örüntüsüdür. Akıl yürütme örüntüsünün niteliği bakımından değerlendirildiğinde ise katılımcılar daha çok düşük nitelikli düşünme süreçlerini kullanmışlardır. Yani katılımcıların çoğunluğu SSI senaryolarına ilişkin sadece iddia geliştirmişler ve bu iddialarını gerekçelendirmişlerdir. Bununla birlikte az sayıda katılımcının iddia oluşturma, gerekçelendirme, olası karşıt görüşleri belirleme ve bu görüşleri çürütme yeterliğinde oldukları anlaşılmaktadır.
Sonuç ve Öneriler: Araştırmada SBK’ların çözüme yönelik düşünme süreçlerinde sadece bilişsel düşünmenin değil duyuşsal düşünme özelliklerinin de işe koşulduğu belirlenmiştir. Araştırmanın en ilginç sonucu en az kullanılan akıl yürütme örüntüsünün mantıksal akıl yürütme örüntüsü; en çok kullanılan akıl yürütme örüntüsünün ise sezgisel akıl yürütme örüntüsü olmasıdır. Fen ve fen eğitimi çoğunlukla rasyonalist düşünme kalıplarıyla karakterize edilmektedir. Bu durum daha çok formal akıl yürütme ile ilişkilidir. İnformal akıl yürütme ise formal akıl yürütmeden farklı olarak bilim ve teknoloji tabanlı güncel sorunları tartışırken sosyal, çevresel, etik, ahlaki, ekonomik, politik, duygusal vb. önceliklerin de düşünme sürecini etkilediğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle öğretmenler SBK tartışma sürecinde öğrencilerin kullandıkları duygusal ve sezgisel akıl yürütmenin önemini kabul etmeli ve değer vermelidir. Akıl yürütme örüntüsünün niteliği bakımından öğrencilerin zorlandıkları ve çoğunlukla karşıt iddiaları belirleme düzeyine çıkabildikleri söylenebilir. Geleneksel olarak fen öğretimi belirli bilimsel bilgilerin doğrudan aktarımı üzerine odaklanmaktadır. Öğrencilerin bilim temelli sosyal konular üzerine düşünmelerini sağlayacak bağlamlar ise günümüz fen öğretim programlarında yer alsa bile bu bağlamların öğretmenler tarafından işe koşulmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla öğrenciler hem SBK’ları tartışma konusunda deneyimsiz hem de içerik bilgisi bakımından yetersiz oldukları için nitelikli argümanlar oluşturmamış olabilirler. Bu nedenle, ilkokul düzeyinde akıl yürütmenin niteliğini geliştirmeye dönük uygulamalı araştırmalar yapılması gerektiği düşünülmektedir.
Purpose: Since developing science literacy is a primary objective of science education and socio-scientific (SSI) decision-making is an important aspect of science literacy, it is valuable to explore how students structure their decisions related to SSIs, and how they discuss and solve SSIs. The aim of present study was to examine elementary school students’ informal reasoning patterns related to SSIs, and the quality of these patterns.
Research Methods: In the study, I employed basic qualitative design. To recruit the participants, I used typical case sampling to determine the schools and then I employed critical case sampling to select these participants. I gathered the data through semi-structured interviews and employed thematic analysis in the data analysis process.
Findings: The findings revealed that the participants used logical, emotional and intuitive informal reasoning patterns to solve socio-scientific issues. However, a notable result of the study is that the least used reasoning pattern was logical reasoning while the most frequently used pattern was intuitive reasoning. Furthermore, it was found that the participants were engaged mostly in low-quality reasoning.
Implications for Research and Practice: The results of the study revealed that individuals use not only logic, but also emotions and intuition while looking for an answer for SSIs. Therefore, ıt is important for science educators to consider value-laden science teaching.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 86 |