Günümüze kadar 121.382.067’den fazla kişinin hastalandığı 2.683.209’dan fazla kişinin ise yaşamını kaybettiği Covid-19 salgını mekânların geçmişteki haliyle kullanılmasını zorlaştırmış, farklı ihtiyaçların ve kullanım alışkanlıklarının ortaya çıkmasını ve mekânsal düzenlemelerde birtakım değişiklikler yapılmasını gerekli kılmıştır. Bu değişimin doğru şekilde gerçekleştirilmesi için ise farklılaşan mekânsal düzenlemelerin ayrıntılı şekilde ele alınması gereklidir. Araştırmada mekân kullanımlarındaki değişikliklere ve pandemi sürecine uygun olarak geliştirilen tasarım önerilerine değinilmiş, kamusal kullanıma açık alanlardaki mekânsal farklılaşmalar gösterilmiştir. Çalışmada pandemi sürecini yaşayan bireylerin mekânsal kullanımlarının, salgının bitişi ile anlamlı bir ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve mekân kullanım şekillerinin bir davranış kalıbına dönüşüp dönüşmediğini anlamak için iki farklı senaryo ile yerel halktan oluşan bireylere sorular sorulmuştur. 166 kişiye uygulanan anket çalışması ile değişen mekân kullanımları belirlenerek yerel halkın mekânsal ihtiyaçlarının ne kadar değiştiği ve şu an var olan kullanım şeklinin hangi durumlarda devam ettirileceğinin sorgulaması gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda yapılan anket çalışmasından elde edilen verilerin değerlendirmesi yapılmış, kamusal mekan kullanımlarındaki değişimin pandemi sonrası süreçte de kalıcılığının devam edeceği yargısına ulaşılmıştır.
The Covid-19 epidemic, in which more than 121,382,067 people became ill and more than 2,683,209 people lost their lives to date, has made it difficult to use the spaces as they were in the past, necessitating the emergence of different needs and usage habits and some changes in spatial arrangements. In order for this change to be realized correctly, it is necessary to deal with the differing spatial arrangements in detail. In the research, the changes in the use of space and the design proposals developed in accordance with the pandemic process were mentioned, and the spatial differentiations in the areas open to public use were shown. In the study, questions were asked to individuals consisting of local people in two different scenarios in order to understand whether the spatial use of individuals experiencing the pandemic process has a meaningful relationship with the end of the epidemic and whether the use of space has turned into a behavioral pattern. With the questionnaire study applied to 166 people, the changing use of space was determined and the question of how much the spatial needs of the local people have changed and in which situations the current use will be continued. As a result of the research, the data obtained from the survey study was evaluated, and it was concluded that the change in the use of public spaces will continue to be permanent in the post-pandemic period.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Temmuz 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 27 |