Fıkıh kitaplarında mezheplerin kullandıkları sünnet kavramında bir kargaşanın varlığından söz etmek mümkündür. Bunun sebepleri arasında mezheplerin sünnet anlayışlarının birbirinden farklı olması, fıkhî kavramların henüz oturmamış olması ve mezheplerin hadîslere yaklaşım tarzlarının birbirinden farklı olması gibi birçok etkeni saymak mümkündür. Bu bağlamda Hanefî mezhebince sahâbe uygulamaları da sünnet kabul edildiği için bu mezhebin kaynak kitaplarında herhangi bir eylem için sünnet ifadesi kullanıldığı zaman sünnetin kaynağı Hz. Peygamber veya sahâbe olabilmektedir. Kimi zaman bazı eylemler için kullandıkları sünnet ifadesinin kaynağının belirsiz olması da mümkündür. Bu duruma Hanefî mezhebinde abdeste başlarken niyet edilmesinin sünnet sayılması örnek olarak verilebilir. Ancak herhangi bir rivâyette bu eylemin Hz. Peygamber’e veya sahâbeye nisbet edildiğine rastlamak mümkün değildir. Aynı şekilde bu kaynaklarda abdest almaya eûzu-besmele ile başlamak da sünnet olarak ifade edilmiştir. Ancak bu konunun dayanağı da nakledilen bazı zayıf hadîslerdir. Benzer durumlar diğer mezhepler için de söz konusu olmakla beraber çalışmanın boyutlarının aşmaması için bu çalışmamızda Hanefî mezhebi özelinde bu konu ele alınacaktır.
It is possible to speak of chaos in the madhab's usage of the term "sunnah" in fiqh books We can enumerate among the reasons for this, the difference in the understanding of the Sunnah from each other and the non-determination of the legal terminology and the method of approach to the hadiths of the Prophet. In this context, due to that the Hanafis consider the applications of the Companions as the Sunnah, when an act is considered Sunnah in the literature of said sect, the source of the sunnah could either be Prophet Muhammad or the Companions. Sometimes when they use the word Sunnah in some applications, its resource is unknown. The matter that the intention at the beginning of ablution is accepted as Sunnah at the Hanafis can be given as an example. But it is not possible to attribute this act neither to the Prophet nor the Companions. Likewise, starting wudu with auzu-basmala is expressed as sunnah, but this topic is also based on the da’if (weak) hadiths. Although similar circumstances also apply to other sects, for the sake of keeping the study within its confines, the Hanafi sect will be applied in this article.
History of Islamic Sects al-Sunnah al-Hadith The Prophet Ṣaḥāba
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Mezhepleri, İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
_____________________________________ ISSN 1309-5803 e-Makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi _______________________________