While electricity markets were in a vertically integrated structure in many countries, it became one of the sectors where neo-liberalization was reflected after 1980. Privatizations aimed to transform the electricity market into a competitive structure. In this study, the stages of the breaking of the monopoly structure in the Turkish electricity market and the gradual reduction of the public's share in the market were discussed. The process is described and based on official data and statistics on the recent situation reached by the electricity sector. The findings reveal that expectations did not meet as a result of privatization in the Turkish electricity market. The increases in retail electricity prices, the excess amount of spare power that is idle due to the excess supply, the production with imported resources when there is the possibility of using domestic resources, and the high share of energy imports in the foreign trade deficit naturally indicate that the expected output as a result of privatization has not been achieved. It reveals that the package of energy policies that take care of resource efficiency and efficiency should be implemented in a short time and long term in domestic electricity production, which is far from rational.
Elektrik enerjisi piyasaları birçok ülkede dikey bütünleşik yapı halindeyken, 1980 yılı sonrasında neo-liberalleşmenin yansıdığı sektörlerden olmuştur. Özelleştirmeler ve reformlar ile elektrik enerjisi piyasasının rekabetçi bir yapıya dönüştürülmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada Türkiye elektrik enerjisi piyasasındaki monopol yapının kırılma aşamaları ve kamunun piyasadaki payının kademeli olarak azalma süreci ele alınmıştır. Süreç ayrıntıları ve elektrik enerjisi sektörünün ulaştığı son durum resmî veri ve istatistiklere dayanılarak anlatılmıştır. Elde edilen bulgular, Türkiye elektrik enerjisi piyasasında özelleştirmeler sonucunda beklentilerin karşılık bulamadığını ortaya koymaktadır. Perakende elektrik fiyatlarındaki artışlar, oluşan arz fazlalığı nedeniyle atıl bekleyen yedek güç miktarının fazla oluşu, yerli kaynak kullanılma imkanı varken ithal kaynaklar ile üretim yapılması ve doğal olarak dış ticaret açığındaki enerji ithalatının payının yüksek oluşu özelleştirmeler sonucu oluşması beklenen çıktılara ulaşılamadığını göstermektedir. Rasyonellikten uzak olarak yapılan yurtiçi elektrik üretiminde kısa sürede ve uzun vadeli olarak kaynak etkinliği ve verimliliği gözeten enerji politikaları paketinin uygulamaya alınması gerekliliği görülmektedir. Bu bağlamda çeşitli politika önerileri geliştirilmiştir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 31 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |