Kökeni insanlık tarihi kadar eski olan, çeşitli psikolojik ihtiyaçlara
cevap vermeleri açısından insanlar tarafından benimsenen halk
inançları, Türk toplumunda da her zaman yaşamın ayrılmaz bir parçası
olagelmiştir. Toplumu gözlemleyip hikâyelerini oradan devşiren
Memduh Şevket Esendal da bu konuya hikâyelerinde geniş yer verir.
Yapılan çalışmalar her ne kadar modern şehirlerde yaşayan, iyi eğitimli,
üst sınıftan insanların da bu tarz inançlara sahip olduğunu ortaya
koymaya başlamışsa da pozitif bilim dünyasında bunlar “temelsiz,
irrasyonel ve boş” olarak nitelendirilip batıl kabul edilegelmiştir. Bu
inançların daha çok kırsal bölgelerde yaşayan, atalardan devralınmış
öğretilerle şekillenmiş, geleneksel bir yaşam süren ve eğitim seviyesi
düşük insanlar arasında yaygın olduğuna dair bir ön kabul vardır.
Modern Cumhuriyetçi söylemin bir temsilcisi olan Memduh Şevket
Esendal da halk inançları konusunda bilim insanlarıyla aynı ön kabulü
paylaşır görünmektedir. Yazarın hikâyelerinde hem sosyal olarak
paylaşılan hem de kişisel inançlar yer alır. Memduh Şevket Esendal,
özellikle, halk arasında geçmişten beri kabul gören, sosyal olarak
paylaşılan inanış ve uygulamalara karşı daha eleştireldir. En çok
muska, adak, yatır, türbe, büyü, fal gibi sosyal inanışlara yer verdiği
hikâyelerinde bunlara itibar edenler genelde kırsal kesimde, küçük
kasabalarda yaşayan ve eğitimsiz insanlardır. O, bu inançların çıkış
noktasındaki maneviyatını kaybettiğini, iyi ve güzele değil, sömürüye
hizmet ettiğini, kötü niyetli kişilerin elinde aile ilişkilerine ve topluma
zarar verdiğini göstermeye çalışmıştır. Diğer yandan kişiyi mantıklı
düşünmekten alıkoyan çoğu zaman temelsiz ve akıl dışı gibi görünen
inançlar bireysel olarak benimsendiğinde, kişinin kendi iç dünyasında
yaşandığında yazarın daha müsamahalı bir tavır sergilediği görülür.
Kişilerin kendi deneyimleri sonucunda uğur ve uğursuzluk etrafında
şekillenen inançlar da mantık dışı olup kişinin olaylar arasında
doğru bir neden sonuç ilişkisi kurmasını engeller. Ancak zararı ya
da faydası kişinin sadece kendisine olan, kişiyi psikolojik açıdan
rahatlatan veya kaygılandıran ve her ne kadar kişisel olsa da ortak
kültürden devralınan bu inançları anlatırken Memduh Şevket Esendal,
hikâyelerini daha komik bir zemin üzerine inşa etmiş, onlar karşısında
yargılayıcı olmamıştır. Bu makale, Memduh Şevket Esendal’ın sosyal
ve kişisel inançlara karşı tavrını çözümleyerek onun asıl itirazının
kültürel birer renk olarak yaşamda yer alan inançlara yönelik değil;
bu tarz inançların kişinin hayatını kontrol altına almasına, onu sağlıklı
düşünmekten alıkoymasına, ona ve çevresine zarar veren, kötü niyetli
kişilerce kullanılmasına rağmen sorgulanmaksızın nesilden nesle
aktarılmasına dair olduğunu gösterir.
Halk inançları sosyal inançlar kişisel inançlar uğur uğursuzluk
Folk beliefs as old as human history which have been seen as a solution
for various psychological needs of people have been always integral
part of Turkish society too. Memduh Şevket Esendal who picks up
his subjects from the society gives a large place to folk beliefs in his
stories. Although surveys begin to prove that urban, well-educated,
modern people has also these kinds of beliefs, positive sciences which
define them as superstitions evaluate them as baseless, irrational
and empty thoughts and also have a pre-acceptance that these kinds
of beliefs are widespread among traditional and uneducated people
who live according to their ancestors’ tenets in rural districts. As a
representative of modern Republican discourse Memduh Şevket
Esendal also seems to share the same pre-acceptance about folk
beliefs with science. Both, socially shared and personal beliefs are
described in his stories and his attitude is more critical towards
especially socially shared old beliefs and practices. Socially shared
beliefs like vow, amulet, tomb, holy grave, magic and fortune-telling
belong to generally rural and uneducated people in his stories. He tries
to show that these beliefs lost their initial spirituality, now they serve
for exploitation, not good and beauty and they harm family relations
and society by malicious people. On the other hand, when generally
baseless and irrational beliefs which prevent the person from thinking
rationally are experienced one’s inner life, the author’s attitude
becomes more tolerant. Beliefs which are formed around fortune or
misfortune by the result of individual’s own experience also prevent
the person from establishing an accurate cause and effect relationship
between events. Nevertheless, while Memduh Şevket Esendal is
telling these kinds of beliefs whose harm or benefit for just the person
having them and make the person ease or anxious by affecting her/his
psychology, uses sense of humor and becomes less judgmental. This
article by analyzing the attitudes of Memduh Şevket Esendal towards
social and personal beliefs claims that the real objection of him not
for beliefs in the life as a cultural color but for transferring generation
to generation without questioning of beliefs which take control of
people lives, prevent them thinking rationally and damage them and
the people around them by malicious people.
Folk beliefs social beliefs personal beliefs fortune misfortune
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Erdem |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 82 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.