The writers and poets of the Servet-i Funûn generation believe that
a new expression and style are needed to reflect a new thought and
feeling. In particular, the new style of expression and discourse
which they created in poetry brought them to a different point in the
history of Turkish literature. The poets of Servet-i Funûn, who caused
controversy because of their linguistic and stylistic preferences,
were accused as decadence, especially by Ahmet Midhat. In order
to respond to such accusations and to explain the nature of the new
literary language they produced theoretical writings. In addition
to the writings that appear around the debates, the literary texts of
the poets and writers of Servet-i Funûn also have the intention of
explaining this new linguistic performance and expression. Over
time, this intention envolved into a form of discourse that can be seen
in both theoretical writings and literary texts beyond the debates. For
example, Cenab Şahabeddin in his writings entitled ‘Yeni Elfâz’ and
‘Yeni Ta’birât’, not only explains what they have done to language,
but also reflects on his poems in terms of aesthetic content. This
situation, which we can see in Tevfik Fikret’s literary writings and
poems, is adapted to the fictional level through Ahmet Cemil in Halit
Ziya’s novel Mai ve Siyah.
The members of Servet-i Funûn struggle to explain their new
linguistic perception in terms of the relationship between language
and human being, language and thought. They attempt to express the
inadequacy of everyday language in reflecting the human being, and
therefore they are in search of an adequate, perfect expression. Within
this framework, the aim of this study is to examine Servet-i Fünûn’s
writers, poets and critic’s explanations of the new expression how
became a discourse and emerged as an aesthetic issue in their works.
To draw attention to how the members of this generation, in their
theoretical writings, criticisms and discussions, explained the “new
expression” which they defended and wanted to create and to sheds
light on the intention and philosophy behind it. To show how the
leading figures of Servet-i Fünûn such as Cenab Şahabeddin, Tevfik
Fikret, Halid Ziya, Hüseyin Cahit search for a perfect expression
through in their some theoretical writings, novels and poems. In this way, the question of the autonomy of literature, the possibilities
and limits of language, as well as the transferability of thoughts and
feelings on language are explored.
Servet-i Funûn Literature the new expression search for a perfect language Tevfik Fikret Cenab Şahabeddin Halid Ziya
Servet-i Fünûn nesli edipleri, değişen ve dönüşen insanın düşünce
ve duygularını yansıtmak için yeni bir ifade ve dile ihtiyaç olduğunu
düşünmüşlerdir. Bu düşünce doğrultusunda, özellikle de şiirde
kullandıkları ifadeler ve dil tercihleri, onları Türk edebiyatı tarihinde
kritik bir noktaya taşımıştır. Birçok yenilik getirmekle birlikte,
tartışmalara da sebep olmuşlardır. Bu anlamda Servet-i Fünûncular,
başta Ahmet Midhat olmak üzere, dekadans olmakla, dilde yozlaşma
yaratmakla suçlanırlar. Bu tarz ithamlara, cevap vermek ve yarattıkları
yeni edebiyat dilinin mahiyetini açıklamak için teorik yazılar kaleme
alırlar. Tartışmalar etrafında oluşan yazılardan başka onların edebî
metinlerinde de bu yeni dili, ifadeyi açıklama niyeti taşıdıkları görülür.
Bu niyetin zamanla tartışmaların dışına taşarak hem teorik yazılarda
hem de edebî metinlerde görülen bir söylem biçimine dönüştüğü
söylenebilir. Cenab Şahabeddin “Yeni Elfâz”, “Yeni Ta’birât” ve
“Esâlib-i Ezmine” başlıklı teorik yazılarında dilde ne yaptıklarını
anlatmakla kalmaz, onu aynı zamanda estetik bir endişe olarak
şiirlerinde işler. Tevfik Fikret’in edebiyat yazılarında ve şiirlerinde de
gördüğümüz bu durum; yine Halit Ziya’nın Mai ve Siyah romanında,
Ahmet Cemil üzerinden kurmaca düzlemine taşınır. Böylece edebi
eserlerde işlenen bir konu ve söylem hâline gelir.
Bu anlamda, Servet-i Fünûncular ürettikleri yeni ifade söylemini
dil-insan, dil-düşünce arasındaki ilişkiden hareket ederek izah etme
yoluna giderler. Günlük/standart dilin canlı, değişen ve dönüşen
bir doğaya sahip olan insanı yansıtmada yetersiz kaldığını ve bu
yüzden insanın varoluşunu tam olarak verebilecek yerli yerinde bir
ifade arayışı içerisinde olduklarını açıklamaya çalışırlar. Dilin varlığı
açığa çıkarıcı yönü üzerinde dururlar. Bu çerçevede bu makalenin
amacı, Servet-i Fünûn nesli yazar, şair ve eleştirmenlerin yeni ifadeye
ve dile (elfaz) dair izahatlarının zamanla bir söylem hâlini almasını ve bunun onların edebî metinlerinde estetik bir endişe olarak ortaya
çıkmasını ele almaktır. Bu nesil ediplerinin teorik yazıları, eleştirileri
ve tartışmalarında savundukları, yaratmak istedikleri “yeni ifade”
tarzını ve kusursuz dil arayışlarını nasıl açıkladıklarına dikkat çekmek
ve bunun ardında yatan niyete ve felsefeye ışık tutmaktır. Bu anlamda
Cenab Şahabeddin, Tevfik Fikret, Halid Ziya, Hüseyin Cahit gibi
topluluğun önde gelen simalarının yeni ifadeyi, yerli yerinde ve
kusursuz bir ifade arayışının nasıl tezahür ettiğini onların bazı teorik
yazıları, roman ve şiirleri üzerinden göstermeye çalışmaktır. Böylece
konuyu edebiyatın özerkliği, dilin imkânları ve sınırları, düşünce ve
duyguların ne kadar aktarılabilir olduğu dolayımında ele almaktır.
Servet-i Fünûn Edebiyatı yeni ifade mükemmel dil arayışı Tevfik Fikret Cenab Şahabeddin Halid Ziya
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Erdem |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 87 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.