Vekalet sözleşmesi, kural olarak herhangi bir geçerlilik şekline tabi olmaksızın,
vekilin ve vekalet verenin bir işin veya hizmetin görülmesi hususunda
karşılıklı, birbirine uygun iradelerini beyan etmeleriyle kurulmaktadır. Vekalet
sözleşmesinde kabul, şekle bağlı olmadığı için ve taraflar arasında şekle bağlı
kılınmadığı sürece, sözleşmenin kurulmasına yönelik öneriye ilişkin kabul beyanının
da belirli bir şekilde yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Vekalet sözleşmesi tarafların kabul yönündeki iradelerini açıkça beyan
etmeleriyle kurulabileceği gibi sözleşmenin, örtülü kabul ile kurulması da
mümkündür. Sözleşmenin vekalet verenin örtülü kabulü ile kurulmasından söz
edebilmek için, ya vekilin herhangi bir şekilde (açık veya örtülü) yaptığı öneriye,
vekalet veren tarafından örtülü kabul olarak değerlendirilebilecek çeşitli
davranışlarda bulunmasına veya susmasına, kanun tarafından hukuki sonuç
bağlanmış olması gerekmektedir.
Buna karşılık vekalet verenin herhangi bir şekilde yaptığı öneriyi, vekilin
dar anlamda örtülü kabulüne ilişkin Türk Borçlar Kanunu md.503’de özel
düzenleme yer almaktadır. Bu hükme göre vekilin, resmi sıfata sahip veya işin
yapılmasının mesleğinin gereği olması ya da bu gibi işleri kabul edeceğini ilan
etmesi hallerinde yapılan öneri, vekil tarafından hemen reddedilmediği sürece
vekalet sözleşmesi kurulmuş olacaktır.
Vekalet sözleşmesi örtülü kabul, vekil vekalet veren sözleşme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Özel Hukuk |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 2 |
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.