The present study focuses on the impact of the headscarf (hijab) ban, which has been imposed in Turkey for many years, on women in the public sphere. In this regard, freedom of religion and conscience is addressed within the scope of the public sphere, and some of the resolutions of the European Court of Human Rights (ECtHR) on religious symbols are discussed. To avoid repetition in the face of the alignment between the decisions of the ECtHR and the previous decisions of the Constitutional Court and the Council of State regarding religious symbols, we focused on the decisions of the ECtHR. However, since the Turkish legal system has a regulation different from the reasons for the restriction of freedom of religion and conscience in international and regional texts, we addressed the title of "Legal Appearance of Freedom in Turkey" to the extent required by the topic of this study. The main point emphasizes in the present study is the lack of this Constitutional protective foundation of freedom of religion and conscience in Turkey. It is a lack of clear supreme norms that are not conducive to discussion and different interpretations, preventing the possibility of returning to a situation where women wearing headscarves are taken out of the political, social, cultural, and economic sphere with the implementation of the regulations, circulars, and communique to be issued. Since the ECtHR avoids interfering in the states regarding the headscarf, it does not protect freedom as much as expected. Addressing the consequences of the headscarf ban only from the perspective that it violates freedom of religion and conscience, however, overlooks the fact that women are excluded from the public sphere. To better understand the negative consequences of the ban, ECtHR decisions are examined together with the concepts of the public sphere-private sphere in this study.
Headscarf Public Sphere Secularism Freedom of Thought Religion and Conscience Equality
Çalışmamız, Türkiye’de uzun yıllar uygulanan başörtüsü (türban)
yasağının, kamusal alanda kadınlar üzerindeki etkisine odaklanmaktadır. Bu bağlamda ele alınan din ve vicdan özgürlüğü, kamusal alan kavramıyla değerlendirilmekte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin dini semboller ile ilgili bazı ilke kararlarına yer verilmektedir. Dini sembollere ilişkin Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın önceki kararlarıyla, AİHM’nin kararları arasındaki uyum karşısında tekrara düşmemek adına odak noktamız AİHM kararları oldu. Ancak Türk hukuk sisteminin, uluslararası ve bölgesel metinlerdeki din ve vicdan özgürlüğünün sınırlandırılma sebeplerinden farklı bir düzenleme içermesinden dolayı da konumuzun gerektirdiği ölçüde “Türkiye’de Hürriyetin Yasal Görünümü” başlığını açtık. Çalışmamızda vurgulamak istediğimiz temel husus, din ve vicdan özgürlüğünün Türkiye’deki söz konusu Anayasal koruyucu temel eksikliğidir. Çıkartılacak yönetmelik, genelge ve tebliğlerin uygulanmasıyla başörtülü kadınların; siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik sahanın dışına çıkartıldığı bir duruma tekrar dönülebilme ihtimalinin önleyici tartışmaya ve farklı yoruma müsait olmayan açık üst norm eksikliğidir. AİHM’nin de başörtüsüne yaklaşımı devletlerin alanına müdahale etmemeye yönelik olduğu için, beklenildiği kadar özgürlüğe doğrudan koruma getirmemek şeklindedir. Başörtüsü yasağının sonuçları, sadece din ve vicdan özgürlüğünü ihlal ettiği perspektifinde ele alındığı zaman, kadınların kamusal alandan dışlandığı değerlendirmesi eksik kalmaktadır. Yasağın olumsuz sonuçlarının daha iyi anlaşılması için, AİHM kararları, iş bu çalışmamızda kamusal alan-özel alan kavramlarıyla birlikte incelenmektedir.
Başörtüsü Kamusal Alan Laiklik Düşünce Din ve Vicdan Özgürlüğü Eşitlik
Bulunmamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İnsani ve İnsan Hakları Hukuku |
Bölüm | Kamu Hukuku |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 18 Sayı: 2 |
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.