İslam devletinin, temeli usul ve akaide dayanır.
Soy, nesil yada hanedanlığa değil. Bütün Müslümanlar böyle bir devlette eşit
haklara sahiptir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Bir kimse sadece din,
takva ve içtihat bakımından başkalarına göre üstünlük sağlayabilir. Aynı
şekilde devletin ileri gelenleri de sahip oldukları makamlara ilim, takva ve
tecrübe sayesinde gelebilirler. Herhangi bir aileye yada nesebe mensup
oldukları için değil. Dolayısıyla hadislerden, halife olmak için Kureyşe mensup
olmak gerektiği, Kureyşten olmayanın halife olamayacağı yada bazılarının iddia
ettiği gibi Kureyşin elinden çıktığı taktirde hilafetin son bulacağı anlamını
çıkartırsak, yukarıda da bahsettiğimiz gibi hilafeti hak etmenin herhangi bir
aileye yada nesebe değil, ilim, takva ve siyasi tecrübeye bağlı olduğu temel
anlayışına dayanan bu İslami sistemi esas alan bir hükümetin sonu olur. Bizim burada amacımız Kureyşin hilafeti ile
ilgili rivayetlerin zayıflığını ispatlamak değil bilakis “İmamlar
Kureyş'tendir” hadisi ve aynı anlama
gelen diğer hadislerin arka planlarına bakarak genel bir şekilde değerlendirmek
ve Resulullah’ın
(s.a.v.) Kureyş’in dışında başkalarının halife olamayacağını söylemisinden ne
kasdettiğini beyan etmektir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler / Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2017 |
Kabul Tarihi | 17 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 32 Sayı: 44 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | sbedergi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.