Sağlıklı iletişim ve güvenli öğrenme ortamı için sınırların olması bir gerekliliktir. Fakat hiçbir çocuk sınırları bilerek doğmaz. Anne-babanın görevi de çocuğa bu sınırları öğrenmesine ve zamanla öz-disiplin edinmesine yardımcı olmaktır. Bu da disiplin eğitimi ile mümkündür. Disiplin, çocuğun ihtiyacı olan sınırları çizerek, çocuğa toplum kurallarını, doğru davranışları, kısaca gelişimi ve topluma uyum sürecinde mutlu ve yeterli bir birey olabilmesi için ihtiyacı olan gerekli tüm özellikleri kazandırmak için önemli bir faaliyettir. Disiplinin sürdürülebilirliğinde önemli olan içselleştirilmiş sorumluluk duygusu da denilen öz denetimin çocukta oluşmasıdır. Bu da, disiplin sürecinde ödül, ceza ya da itaat eğitiminin kullanılmaması anlamına gelmektedir. Çünkü ödül ve ceza, dış denetimli davranış yönetimi tekniklerindendir ve çocuklar dıştan gelen yönlendirmelerle denetlendiğinde özdenetim becerisi geliştiremezler. Ödül ve ceza stratejileri kullanılarak özdenetim becerileri yüksek çocuklar yetiştirilmesi mümkün olmadığı gibi sürekli ödül ve ceza kullanımı ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkilerin zedelenmesine de neden olabilmektedir. Bu düşünceden hareketle bu araştırmada ödül ve ceza stratejileri kullanılmadan çocukları disipline etmenin mümkün olup olmadığı araştırılmıştır. Alan yazın incelendiğinde ödül ve ceza kullanmayı gerektirmeyen, otoriter olmayan disiplin şekilleri olduğu görülmektedir. Bu yaklaşımlardan hareketle araştırmada çocukları disipline etmede kullanılabilecek stratejiler belirlenmeye çalışılmıştır. Bunlar: koşulsuz sevgi, çocuğun duyguları ile bağlantı kurma, çocukla gerçek ilişki kurma, çocukların ağlamasını kabul etme, çocukların gelişimsel özelliklerini dikkate alma, sınırları belirleme, sınırlı seçenekler sunma, rutinler oluşturma, davranışın nedenine odaklanma ve model olmadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |