Dil ile düşünce arasında sıkı bir ilişki vardır. İnsan ana dilindeki kavramlar aracılığıyla düşünür. Düşünceler de dil ile ifade edilir. Düşüncenin gelişmesi dili; dilin gelişmesi düşünceyi etkilemektedir. Dil, bir milletin düşünce sistemi hakkında çağrışımsal bilgiler içerir. Bir milletin tarihi, coğrafyası, dinî değer ölçüleri, halk kültürü, müziği, sanatı, edebiyatı, ilmi ve dünya görüşü o milletin sözlerine, sözcüklerine ve deyimlerine yansımaktadır. Bir millete ait söz ve sözcükler, o milletin söz varlığını oluşturur. Söz varlığı üzerine yapılan araştırmalar bir dilin zenginliği ya da yetersizliğini ortaya koymak açısından önemlidir. Sözlük ve sözlükçülük çalışmaları bir dilin söz varlığı hakkında istatistiki bilgiler verebilir. Günümüzde, Türk Dil Kurumunun Türkiye Türkçesi için verdiği söz varlığı istatistiği Türk dilinin tarihî dönemlerinde kullanılmış ve artık kullanımdan düşmüş ya da kök biçimbirimleri unutulmuş kelimeleri kapsamamaktadır.
Bazı kök biçimbirimlerin zaman içinde kullanımdan düşeceğini göstermek için bu çalışmada bağ, kucak, geniş, damla- ve sapta- kelimelerinin türemiş kelimeler olduklarını ve Türkiye Türkçesinde bu kelimelerin kök biçimbirimlerinin kullanılmadığını ileri sürdük. Bağ, kucak, geniş, damla- ve sapta- kelimelerinin sırasıyla ba- fiilinden, kuç-/koç- fiilinden, gen/keŋ kelimesinden, tam-/dam- fiilinden ve Arapça sebt kökünden türediğini iddia ettik. Bu iddiamızı da Türk dilinin tarihî ve modern lehçelerinde geçen örneklerle ispatlamaya çalıştık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 29 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 16 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 16 Sayı: 1 |