In this article discusses, the evidential nature of the knowledge that qualifies one as a human being and the existential and epistemic processes of being responsible will be discussed from a Muʿtazilite perspective. What are the intrinsic and cognitive qualities that make human beings knowers? How should the intellect be understood as evidence and its functional contribution to the process of gaining knowledge from evidence? To what extent is the activity of the subject's realized in the process of intellect, evidence, and knowledge? How can the minimum cognitive conditions that make human beings responsible be explained in relation to the nature of the obligation (taklif) Assuming that every human being, by virtue of his/her nature and rational faculties, is capable of reaching the level of knowledge that is the source of responsibility, what justifies moral retribution (punishment) in the case of failure despite the existence of this capacity? Seeking answers to questions like these is the main interest of this article. In Muʿtazilite theology, not recognizing God and His superior qualities, and not completing the process of obligation for a virtuous life means that the individual will face a consequence proportional to his level of belief and morality. Moreover, man can use his/her intellect to investigate the causes and reasons of things, to understand what the evidence points to, and to complete the epistemic process that leads to the unknown. By nature, man knows himself/herself, is aware of the external world, wills, perceives, has a priori knowledge, is willing to think, is aware of the evidence, can understand what is said, knows the causes of his actions, and the nature of moral values. Therefore, this article will examine the initial principles that make human beings responsible and the cognitive limits that arise from human nature. The stages of human responsibility from physical development to intellectual maturity will be discussed from a Muʿtazilite perspective with a descriptive method. After mentioning the basic nature of the a priori knowledge that makes man responsible as an intelligent being, the existential and cognitive processes that require responsibility will be analyzed. Since the article is not a interfactional comparison , the main issue will be analyzed on the axis of Mu'tazila. For this reason, the main issue will be examined around a theme in which the intellect and moral nature are at the center, without giving space to a detailed lexical and terminological conceptual analysis. The article focuses on the physical factors that make human beings responsible, the lowest level of knowledge, the qualities of knowledge that require being responsible, and the intellectual and moral process of obligation. The relationship of knowledge about God to existential and cognitive processes is determined with categorical distinctions in order to ensure the originality sought.
Bu makalede insan olarak nitelenmeyi sağlayan bilgilerin delil olma keyfiyeti ile sorumlu olmanın varoluşsal ve epistemik süreçleri Mu’tezilî bakış açısıyla tartışılacaktır. İnsanı bilen kılan özsel ve bilişsel nitelikler nelerdir? Aklın delil olma keyfiyeti ve delilden bilgiye ulaşma sürecinde taşıdığı işlevsel katkı nasıl anlaşılmalıdır? Akıl delil ve bilgi sürecinde öznenin etkinliği ne düzeyde gerçekleşmektedir? İnsanı sorumlu kılan asgarî bilişsel koşulların teklifin doğasıyla olan bağıntısı nasıl açıklanabilir? Her insanın doğası ve aklî yetisiyle sorumluluğa kaynaklık eden bilgi düzeyine erişme başarısı gösterebileceği varsayıldığında bu kapasitenin varlığına rağmen başarısızlık durumunda ahlakî karşılığı (ceza) haklı çıkaran nedir? Buna benzer soruların cevabını aramak makalenin asıl ilgisini oluşturmaktadır. Zira Mu’tezilî teolojide Allah’ı, O’nun üstün vasıflarını fark etmemek ve erdemli bir yaşayış üzere teklif sürecini tamamlamamak, bireyin inanç ve ahlâkî düzeyiyle orantılı bir sonuçla karşılaşması anlamına gelmektedir. Kaldı ki aklıyla insan, eşyanın illet ve sebeplerini araştırabilir, delilin işaret ettiğini kavrayabilir ve bilinmeyene ulaştıracak epistemik süreci tamamlayabilir. İnsan doğasıyla; kendini bilir, dış dünyadan haberdardır, irade eder, algılayabilir, evvelî bilgilere sahiptir, düşünmeye hazırdır, delillerin farkındadır, konuşulanı anlayabilir, fiillerinin nedenlerini, ahlakî değerlerin özlerini bilebilir. Şu halde makalede insanı sorumlu kılan başlangıç ilkeleri ve insan doğasından kaynaklanan bilişsel sınırlar incelenecektir. İnsanın fiziksel gelişiminden aklî olgunluğa kadar sorumluluk aşamaları, tasvirî bir yöntemle Mu‘tezilî bakış açısıyla ele alınacaktır. Akıllı bir varlık olarak insanı mükellef kılan evvelî bilgilerin temel niteliği zikredildikten sonra sorumluluğu gerektiren varoluşsal ve bilişsel süreçler analiz edilecektir. Makale, fırkalar arasında bir karşılaştırma olmadığı için Mu’tezile ekseninde ana tema tahlil edilecektir. Bu nedenle ayrıntılı lügavî ve ıstılahî kavram analizlerine yer ayırmadan temel mesele aklın ve ahlakî doğanın merkezde olduğu bir tema etrafında irdelenecektir. Makalede, insanı mükellef kılan fiziksel faktörlerle en alt bilgi düzeyi, sorumlu olmayı gerektiren bilgilerin nitelikleri ile teklifin aklî ve ahlakî süreci konu edinilmektedir. Allah hakkında bilginin varoluşsal ve bilişsel süreçlerle ilintisi kategorik ayrımlarla tespit edilerek hedeflenen özgünlük sağlanacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Mezhepleri, Kelam |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 54 |