Bu çalışma, Erving Goffman’ın Damga (Stigma) Teorisi çerçevesinde, Almanya’daki Türk toplumunun sürekli yabancı olarak damgalanma sürecini incelemektedir. Goffman, damgayı yerel toplumun normlarından sapma gösteren veya etnik, dinî ve kültürel farklılıklar taşıyan bireylerin, bu farklılıklarının olumsuz bir şekilde işaretlenmesi ve bu olumsuzlukların toplumsal bedende somutlaşması olarak tanımlar. Etnik ve dinî farklılıklardan kaynaklanan damga yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, entegrasyon ve uyum konuları etrafındaki yapılan sosyal bilim çalışmalarında araçsallığı üzerinden ele alınmıştır. Damga, bireysel ya da sosyal kimliklerin olumsuz bir şekilde tanımlanmasında önemli bir işlev görür. Yabancı kavramının içerdiği gözden düşürücü ve itibarsızlaştırıcı niteliklerin hemen hemen tamamı yabancı gruplar içinde en dezavantajlısı göçmende bedenlenmiş olarak bulunur. Günümüzde etnik ve kültürel farklılıklar nedeniyle yaşanan damgalar, özellikle göçmenlerde sürekli yabancı olma durumuna dönüşmektedir. Altmışlı yıllardan itibaren Türkiye’den Batı Avrupa yönüne başlayan geçici işçi göçü gelinen süreçte sosyal göç haline dönüşmüş ve Türkler Avrupa’nın en büyük etnik göçmen gruplarından biri haline gelmişlerdir. Bu çalışma, bir göçmen toplumu olarak Almanya’daki Türk toplumunun Alman toplumu ve devleti tarafından sürekli yabancı olarak konumlandırıldığını iddia etmektedir. Bu bağlamda Almanya Türk toplumu örneği üzerinden yabancı kavramının bir damga olarak nasıl inşa edildiğini, bu damganın Türk toplumunda nasıl kalıcı bir etkiye dönüştüğünü anlama ve açıklama çabasını taşımaktadır. Araştırmada, metodolojik olarak yorumsamacı bir yaklaşım benimsenmiştir. Literatür taraması, kavramsal analiz ve konu ile ilgili veri kaynaklarında mevcut metinlere yönelik içerik analizleri ile sürekli yabancılık damgası yorumlanmıştır. Damganın tanımı, kaynakları ve üretim süreçleri ele alınarak, Almanya Türk toplumunun sürekli yabancı olarak nasıl sınıflandırıldığı incelenmiştir. Araştırma sonucunda Türklerin etnik, dinî ve kültürel farklılıkları ile yabancı kavramında içkin bulunan damgalanmaya temel itibarsızlaştırıcı nitelikleri taşıdıkları bu nedenle “sürekli yabancı” olarak damgalandıkları kanaatine ulaşılmıştır.
This study examines the process through which the Turkish community in Germany is stigmatized as a “permanantl foreigner” within the framework of Erving Goffman’s Stigma Theory. Goffman defines stigma as the negative marking of individuals who deviate from the norms of the local society or possess ethnic, religious, and cultural differences, with these differences being negatively signified and embodied in the social body. The study draws from extant social science literature that has examined the stigma resulting from ethnic and religious differences, particularly with regard to its instrumental role in relation to phenomena such as xenophobia, discrimination, integration, and adaptation. It argues that stigma plays a significant role in the negative definition of individual or social identities and that the discrediting and stigmatizing characteristics inherent in the concept of “foreigner” are largely embodied in the migrant, who represents the most disadvantaged group within foreign communities. In contemporary contexts, stigmas arising from ethnic and cultural differences, particularly among immigrants, often result in the condition of being a “perpetual foreigner.” Since the 1960s, the temporary labor migration from Turkey to Western Europe has evolved into a more permanent form of social migration, with Turks becoming one of the largest ethnic immigrant groups in Europe. This study posits that the Turkish community in Germany, as an immigrant group, is positioned as a “perpetual foreigner” by German society. In this context, the research seeks to understand and explain how the concept of “foreigner” is constructed as a stigma and how this stigma transforms into a lasting effect within the Turkish community. The study adopts an interpretive approach methodologically. The concept of perpetual foreignness is interpreted through a review of relevant literature, a conceptual analysis, and a content analysis of pertinent textual sources. The definition, sources, and production processes of stigma are examind, and it is concluded that the Turkish community in Germany is classified as a “perpetual foreigner” due to its ethnic, religious, and cultural differences, which carry inherent discrediting attributes, which is why they are stigmatized as “perpetual foreigners.”
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç, Etnisite ve Çok Kültürlülük Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 56 |