Taqrib al-madhahib is an idea put forth to minimize the problems between Islamic sects, particularly Ahl al-Sunnah and Shiite, and to foster unity and solidarity within the Islamic world. Especially at the beginning of the 20th century, as the Ottoman Empire and Iran weakened, these efforts gained momentum. Towards the end of the 1940s, a society called Dar al-Taqrib Bayn al-Madhahib al-Islamiyya was established in Egypt with the aim of bringing the sects closer together. Thus, hope emerged to unite the fragmented Islamic world and resolve disputes among Muslims. The society included significant scholars from both Sunni and Shia backgrounds. Its primary goal was to prioritize issues of consensus among sects, set aside contentious matters, and focus on the general principles of Islam to strengthen love and solidarity among Muslims. The Shia-led society received support from many Sunni scholars, including some from Al-Azhar. This effort was seen as a source of hope to bring Muslims together and resolve their differences, and it was supported by magazines and writers in Türkiye as well as in many other Islamic countries. Islamic magazines in Türkiye, such as Selamet and Sebilurreshad, prominently featured this support. In those magazines, writers like Omar Rıza Dogrul (d. 1952) and Mehmet Raif Ogan (d. 1976) contributed to Dar al-Taqrib’s efforts through their published articles. Selamet magazine provided extensive coverage and articles on the Islamic world, helping its readers gain a universal perspective. It also supported the idea of Islamic unity and published numerous articles focusing on political and cultural issues facing Muslims in Türkiye and beyond the Islamic world. Omar Rıza Dogrul, the owner and chief editor of the magazine, emphasized the necessity of strengthening the sense of unity and brotherhood in the Islamic world, particularly in his article titled “The Current of Islamic Unity Has Embraced the Entire Islamic World”. According to him, the Islamic world is on the path to reclaiming the unity and solidarity it has yearned for centuries. He underscored the importance of resolving divisions among sects, bringing Muslims together, and collectively addressing common challenges. Selamet magazine also closely followed and supported the activities of Dar al-Taqrib society. This society aimed to achieve Islamic unity by bringing together Muslims from different sects. The magazine extensively covered and communicated to its readers the efforts of the society’s founder, Muhammad Takī al-Kummī (d. 1990), and other scholars in this regard. Selamet magazine thus served as a platform that supported efforts for closer relations between Islamic sects, publishing numerous articles on this topic. Mehmet Raif Ogan, who was a writer for the magazine, argued in his articles for the need to bring Islamic sects closer together while also highlighting the challenges of this process. For instance, he emphasized that the differences between Sunnite and Shiite sects extended beyond issues like the caliphate to significant discrepancies in jurisprudential principles. In this study, the importance of the Taqrib al-madhahib concept has been discussed, focusing on its reflections in the Turkish press through magazines like Selamet and Sebilurreşhad. The study revealed that the Dar al-Taqrib’s efforts resonated in Türkiye, as the aforementioned writers publicized these efforts through magazines like Selamet and Sebilurreşhad. However, due to historical, cultural, and doctrinal differences, it has been understood that these efforts did not achieve the desired level of success.
Islamic Sects Dar al-Taqrib Sunnite Shi’ite The Unity of Islam
It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.
Takrîbü’l-Mezâhib başta Ehl-i Sünnet ve Şîa olmak üzere, İslam mezhepleri arasındaki problemleri asgari düzeye indirmek, İslam dünyasında birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla ortaya atılmış bir fikirdir. Özellikle XX. yüzyıl başlarında Osmanlı ve İran’ın zayıflamasıyla birlikte bu çabalar hız kazanmıştır. Mezhepleri birbirine yaklaştırmak amacıyla 1940’lı yılların sonuna doğru Mısır’da Dâru’t-Takrîb Beyne’l-Mezâhibi’l-İslamiyye adında bir cemiyet kurulmuştur. Böylece dağılan İslam dünyasını bir araya getirme ve Müslümanlar arasındaki ihtilafları çözüme kavuşturma ümidi ortaya çıkmıştır. Cemiyeti oluşturanlar arasında Sünnî ve Şiî dünyadan önemli bazı âlimler bulunmuştur. Söz konusu cemiyetin temel hedefi ise öncelikli olarak ihtilaflı konuları geri planda tutarak mezheplerin ittifak ettiği meseleleri ön plana çıkarmak, İslam’ın genel prensipleri üzerinde odaklanarak Müslümanlar arasındaki sevgi ve dayanışmayı güçlendirmektir. Şiî kesimin öncülük ettiği bu cemiyete, bir kısmı Ezher şeyhi olmak üzere Sünnî dünyadan birçok âlim destek vermiştir. Müslümanları bir araya getirmek ve aralarındaki ihtilafları çözmek adına ümit kaynağı olarak görülen bu çaba birçok İslam ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de bazı dergi ve yazarlar tarafından desteklenmiştir. Türkiye’de yayın yapan İslamcı dergilerden Selâmet ve Sebîlürreşâd, bu destekte ön plana çıkmıştır. Söz konusu dergilerde Ömer Rıza Doğrul (ö. 1952) ve Mehmet Raif Ogan (ö. 1976) gibi yazarlar da Dâru’t-Takrîb’in çabalarına yayımladıkları makalelerle katkı sağlamışlardır. Selâmet dergisi, İslam dünyasına dair geniş kapsamlı haberler ve makaleler sunarak, okuyucularının evrensel bir bakış açısı kazanmasına katkı sağlamıştır. Ayrıca İslam birliği düşüncesini desteklemiş ve bu doğrultuda Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasındaki Müslümanların siyasi ve kültürel konularına odaklanmış birçok yazı yayımlamıştır. Derginin sahibi ve aynı zamanda başyazarı olan Ömer Rıza Doğrul, özellikle "İslam Birliği Cereyanı Bütün İslam Âlemini Kapladı" başlıklı yazısıyla İslam dünyasında birlik ve kardeşlik duygusunun güçlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ona göre İslam âlemi, asırlardır özlemini duyduğu birlik ve beraberliği yeniden yakalama yolundadır. Mezhepler arasındaki ayrılıkların giderilmesi, Müslümanların bir araya gelmesi ve ortak tehlikelere karşı birlikte hareket edilmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Selâmet dergisi aynı zamanda Dâru’t-Takrîb cemiyetinin faaliyetlerini de yakından takip etmiş ve desteklemiştir. Bu cemiyet, farklı mezheplere mensup Müslümanları bir araya getirerek İslam birliğini sağlamayı amaçlamıştır. Özellikle cemiyetin kurucusu Muhammed Takî el-Kummî'nin (ö. 1990) ve diğer ilim adamlarının bu çabalarını dergi geniş bir şekilde okuyucularına aktarmıştır. Selâmet dergisi, İslam mezhepleri arasındaki yakınlaşma çabalarını destekleyen ve bu doğrultuda birçok makale yayımlayan bir platform olmuştur. Takrîbü’l-Mezâhib cemiyetinin faaliyetlerini ve İslam birliği için atılan adımları kamuoyuna duyurarak bu yöndeki çabaları cesaretlendirmiştir. Sebîlürreşâd dergisi ise genellikle İslam dünyasında bir araya gelen Müslüman cemiyetlere, İslam birliği düşüncesi ve İslam ülkeleri konularına odaklanmış, kültürel ve siyasi konuları ele almıştır. Özellikle İslam mezhepleri arasındaki ayrılık ve birleşmeler üzerine yapılan tartışmalar dergide sıkça ele alınmıştır. Derginin yazarı olan Mehmet Raif Ogan ise makalelerinde mezheplerin birbirine yaklaştırılması gerektiğini savunmuş, ancak bu sürecin zorluklarına da işaret etmiştir. Örneğin, Sünnî ve Şiî mezhepler arasındaki farklılıkların sadece hilâfetle sınırlı olmadığını ve fıkhi usullerde de önemli ayrılıklar bulunduğunu vurgulamıştır. Bu çalışmada, Takrîbü’l-Mezâhib düşüncesinin önemi ortaya konmaya çalışılmış, Selâmet ve Sebîlürreşâd dergileri bağlamında Türk basınındaki yansımaları ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, Dâru’t-Takrîb çabalarının Türkiye’de de yankı bulduğu; bu çabanın Selâmet ve Sebîlürreşâd gibi dergilerin söz konusu yazarları vasıtasıyla Türk kamuoyuna duyurulduğu görülmüştür. Ancak, tarihsel, kültürel ve doktrinel farklılıklar nedeniyle bu çabaların istenilen düzeyde başarıya ulaşamadığı anlaşılmıştır.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Mezhepleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ESOGUIFD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.