Kur’ân-ı Kerim’den sonra İslam dininin en önemli kaynağı şüphesiz sünnettir. Sünnet; sonraki nesillere, uygulama ve rivâyetler üzerinden ulaşmıştır. Bir rivâyetin sağlam olup olmadığını tespit etmek için hem sened hem de metin yönünden araştırılması gerekir. Senedin ana iskeletini oluşturan unsur ise isnadda yer alan râvilerdir. Râvileri merkeze alan ilim ise cerh ve ta‘dîldir. Bu nedenle ilk dönemlerden itibaren bu ilme önem verilmiş ve bu alanda eserler telif edilmiştir. Daha sonraki dönemlerde ise cerh ve ta‘dîl ilmi sistematik bir hale getirilmiştir. Son dönemlerde de bu alanla ilgili birçok akademik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların bir kısmında cerh ve ta‘dîl ilmi usul yönünden ele alınırken; diğer bir kısmında ise bu ilim ile ilgili görüş beyan eden münekkitler esas alınmıştır. Râvilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan muhaddislerden biri de Yaḥyâ b. Ma‘în, Aḥmed b. Ḥanbel gibi dönemin meşhur münekkitlerinin rahle-i tedrisatında bulunan Ebû Dâvûd’dur. Bu çalışmada Ebû Dâvûd’un cerh ve ta‘dîl ile ilgili verdiği bilgilerden ve zikrettiği örneklerden hareketle onun cerh ve ta‘dîl metodu tespit edilecektir. Bununla birlikte râvi değerlendirmelerinde kullandığı cerh ve ta‘dîl lafızlarına da değinilecektir. Ayrıca Ebû Dâvûd’un cerh ve ta‘dîl kaynaklarına ve bu alandaki konumuna da kısaca temas edilecektir.
Sayın Hocam yapacağınız katkılardan dolayı şimdiden teşekkür ederim
After the Holy Quran the most important source of the Islamic religion is undoubtedly the Sunnah. The Sunnah reached the subsequent generations through practices and narrations. In order to determine whether a narration is sound or not, it must be investigated in terms of both the chain of conveyors (sanad), as well as the text. The elements that form the main skeleton of the sanad are the narrators in the isnād. The science that centers on narrators is that of the jarh and ta’deel. For this reason, this science has been given importance since the early periods and numerous works have been written in this field. In later periods, the science of jarh and ta’deel was systematized. Recently, many academic studies have been conducted in this field. In some of these studies, the science of jarh and ta’deel are discussed in terms of procedure; in certain others, critics who expressed their opinions about this science were taken as basis. One of the hadiths who evaluated the narrators is Yaḥyā b. Ma‘īn, Aḥmad b. Ḥanbal it is Abū Dāvūd who was taught by famous critics of the period such as. In this study, Abū Dâvūd's method of jarh and ta’deel will be determined based on the information he gave about jarh and ta’deel and the examples he mentioned. In addition, the words jarh and ta’deel used by the narrator in his evaluations will also be mentioned. Additionally, Abū Dāvūd’s sources of jarh and ta’deel and his position in this field will be briefly touched upon.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 8 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 1 |
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ESOGUIFD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.