-
Sait Faik Abasıyanık, Ömer Seyfettin, Memduh Şevket Esendal cumhuriyet döneminin en önemli üç öykücüsüdür. Bu öykücülerden Sait Faik dün, bugün ve yarın arasında köprü kurabilmeyi başarabilmiş bir kilometre taşıdır. Ölümü üzerinden elli küsur yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ okunan bir yazar olmasını, şüphesiz halkın içinde yaşamasına borçludur. Ama bunun yanında, en az anlatımındaki yalınlığa ve dilindeki sadeliğe olduğu kadar gözlemciliğinin gücüne de dayalı olarak, halkın içinden insanları, onların özlemlerini, acılarını, sıradan yaşamlarını konu almasına da borçludur. Yapıtlarını üç döneme bölerek inceleyebileceğimiz yazarın birinci dönemi, geleneksel öykü anlayışının izlerini taşır. Değişen ve endüstrileşen toplumun bu dönüşümde yaşadığı sancılar, zaman zaman yazarın kendi iç dünyasına da sirayet eder. Diğer dönem yapıtları, bu buhranların ve bireye yönelik eleştirilerin kodlanarak öyküleştirildiği yapıtlardır. Bu açıdan bakıldığında, edebiyat öğretiminde yoğun olarak kullanılan Sait Faik öykülerine yaklaşım modelinin ne olacağı yapıtının dönemi ile bire bir ilintilidir. Örneğin 1936 yılında yazılan "Semaver" öyküsünün anlamına yönelik yapılacak yaklaşım ile "Havuz Başı" öyküsünün anlamına yönelik yaklaşım aynı olmamalıdır. Bu ayrımın iyi belirlenmesi hem okullarda doğru edebiyat öğretimi yapmamızın, hem de okumayı seven bireyler yetiştirmemizin ön koşuludur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2009 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 8 Sayı: 29 |
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
ESBD Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiştir. Marka No:2011/119849.