Alevi müziğinde kullanılan telli çalgılar, yalnızca birer ses üretim aracı değil, aynı zamanda kolektif belleğin, estetik ifadenin ve kültürel kimliğin taşıyıcılarıdır. Bu çalışmada, Türkiye’deki Alevi toplulukları içinde kültürel ve inançsal aidiyetin müzik aracılığıyla nasıl inşa edildiğini, telli bir halk çalgısı olan ruzba örneğinde ele aldım. Araştırmam boyunca, Stuart Hall’un kimliği tarihsel bağlamlar içinde sürekli yeniden kurulan bir söylem olarak tanımlayan yaklaşımıyla, Kathryn Woodward’ın kimliği temsil sistemleri aracılığıyla toplumsal olarak inşa edilen bir süreç şeklinde değerlendiren görüşünü kuramsal bir temel olarak benimsedim. Bu kuramsal çerçeve doğrultusunda, 2014–2024 yılları arasında Kahramanmaraş, Malatya ve Kayseri illerini kapsayan uzun soluklu bir etnografik saha çalışması gerçekleştirdim. Sinemilli Ocağı’na mensup altı kaynak kişiyle derinlemesine görüşmeler ve katılımcı gözlemler yaptım. Araştırma sürecimde, dede konumundaki İsmail Bakır ve Apdullah Bakır gibi icracıların ruzbayı cem ritüellerinde inançsal repertuarı seslendirmek amacıyla kullandıklarını; buna karşın talip statüsündeki Ahmet Bulut, Ahmet Tekdemir ve Halil Akyol’un çalgıyı daha çok seküler ezgilerle gündelik kimlik anlatılarına hizmet edecek biçimde kullandıklarını tespit ettim. Bu bulgular, ruzbanın sabit bir kimlik taşıyıcısı olmadığını; aksine, icracının toplumsal ve inançsal konumuna göre anlam kazandığını ortaya koydu. Ruzba’nın hem dini hem de seküler bağlamlarda farklı temsiliyetler taşıyor olması, onu çok katmanlı bir kimlik anlatım aracı olarak konumlandırmaktadır. Ayrıca stilize halk müziği icracılarının Alevi kaynak kişileri görünmez kılarak kendilerini merkez konuma yerleştirmesini, Walter Mignolo’nun “epistemik sömürgecilik” kavramı çerçevesinde eleştirel bir bakışla değerlendirdim. Sonuç olarak, ruzba çalgısının Alevi kimliğinin estetik, inançsal ve sosyokültürel düzeylerde inşasında aktif bir rol oynadığını ve bu kimliğin temsilinde hem bireysel hem de kolektif düzeyde işlevsel bir araç olarak öne çıktığını savunuyorum.
The stringed instruments used in Alevi music are not only instruments of sound production, but also carriers of collective memory, aesthetic expression and cultural identity. In this study, I examine how cultural and religious belonging is constructed through music within Alevi communities in Turkey, using the example of the ruzba, a stringed folk instrument. Throughout my research, I have adopted Stuart Hall's approach that defines identity as a discourse that is constantly reconstructed within historical contexts and Kathryn Woodward's view that identity is a socially constructed process through systems of representation as a theoretical foundation. In line with this theoretical framework, I conducted a long-term ethnographic fieldwork covering the provinces of Kahramanmaraş, Malatya and Kayseri between 2014 and 2024. I conducted in-depth interviews and participant observations with six informants belonging to the Sinemilli Ocak. In the course of my research, I found that performers such as İsmail Bakır and Apdullah Bakır, who are in the position of dede, use the ruzba to perform religious repertoire in cem rituals; on the other hand, Ahmet Bulut, Ahmet Tekdemir and Halil Akyol, who are in the status of talip, use the instrument in a way to serve daily identity narratives with secular melodies. These findings revealed that the ruzba is not a fixed identity carrier; on the contrary, it gains meaning according to the social and religious position of the performer. The fact that the ruzba carries different representations in both religious and secular contexts positions it as a multi-layered means of identity expression. I also critically evaluated stylized folk music performers' placement of themselves in the central position by making Alevi informants invisible within the framework of Walter Mignolo's concept of “epistemic colonialism”. In conclusion, I argue that the ruzba plays an active role in the construction of Alevi identity at aesthetic, religious and sociocultural levels and stands out as a functional tool in the representation of this identity at both individual and collective levels.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzikoloji ve Etnomüzikoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 21 Haziran 2025 |
Kabul Tarihi | 27 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 1 |