'Tacit consent' has long interested historians of political thought and political philosophers, but its nuances nevertheless remain unappreciated. It has its roots in the Roman law concept of a 'tacit declaration of will'. Explicating this concept allows a new con- ception of tacit consent to be proposed, which I term the 'tacit decla- ration of consent'. The tacit declaration of consent avoids both the triviality of common sense views and a weakness in Hobbes' account. Unlike other contemporary philosophical accounts, it avoids fictions and meets the condition of intentionality. Furthermore, it also advances understanding of the sorts of claim offered by proponents of a tacit consent-based theory of political obligation, whilst facilitating a more radical critique. The tacit consent-based theory of political obligation is not simply limited in application, but indefensible. It unwarrantedly transposes onto tacit consent the potentially fictional character of declarations of will
‘Zımni Rıza’, uzun zamandır siyasi düşünce ve siyasi filozofların tarihçilerini ilgilendiren bir konu olmakla beraber, buna dair ince detaylar hala değerlendirilmemiştir. Kökeni Roma hukuk kavramındaki ‘Zımni irade beyanına’ dayanmaktadır. Bu kavramın açıklanması, ‘Zımni rıza beyanı’ olarak adlandırdığım yeni bir zımni rıza kavramının belirmesine olanak tanır. Zımni rıza beyanı, hem sağduyu görüşlerinin önemsizliğini hem de Hobbes'ın beyanında ki zayıflığı önler. Diğer çağdaş felsefi görüşlerin aksine, kurgulardan kaçınır ve yönelmişliği yerine getirir. Ayrıca, daha radikal bir eleştiriyi gün yüzüne çıkarırken zımni rıza temelli siyasi yükümlülük teorisinin savunucuları tarafından sunulan iddia türlerinin anlaşılmasına da olanak sağlar. Zımni rıza temelli siyasi yükümlülük teorisi sadece uygulamada sınırlı değil, aynı zamanda savunulamaz niteliktedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Tercümeler |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 10 |