Kronik böbrek yetmezliği hastalarında ve özellikle diyaliz tedavisi alanlarda gözlenen yüksek kardiyovasküler hastalık (KVH) riskinin, oksidatif stresle ilişkisini araştırmak amacıyla; yaşları 16-64 yıl arasında değişen toplam 42 hemodiyaliz (HD) hastası (21 kadın, 21 erkek) ve 42 sağlıklı kişi (21 kadın, 21 erkek) çalışmaya alındı. Hastalar (diyalizden önce/sonra) ve kontrol grubundan elde edilen plazma örneklerinde, lipid peroksidasyonu ürünlerinden malondialdehit (MDA) ve plazmanın en önemli antioksidanı olan tiyol düzeyleri tayin edildi. Kontrole göre, HD hastalarında MDA değerleri daha yüksek (3.15±0.63/4.04±1.19 µmol/L); buna karşılık tiyol seviyeleri daha düşük (358±65/214±82 µmol/L) bulundu (p<0.05). HD tedavisiyle hastalarda tiyol değerlerinin arttığı (p<0,05), MDA seviyelerinin ise değişmediği (p>0.05) belirlendi. Diyaliz tedavisini takiben, MDA düzeylerinin kontrole göre hastalarda hala yüksek olduğu (3.15±0.633.15±0.63 / 4.22±2.56 µmol/L) gözlendi (p<0.05). Buna karşılık tiyol seviyeleri bakımından (358±65/310±107 µmol/L), hasta ve kontrol grupları arasında fark olmadığı bulundu (p>0.05). Sonuç olarak, HD hastalarında oksidanantioksidan sistemler arasındaki dengenin bozulduğu ve lipid peroksidasyonuyla karakterize oksidatif stresin meydana geldiği söylenebilir
In order to investigate the relationship between oxidative stress and the risk of cardiovascular disease (CVD) observed in chronic renal failure (CRF), especially in patients undergoing hemodialysis (HD), 42 HD patients (21 F, 21 M), aged 16-64 years and 42 healthy volunteers (21 F, 21 M) were included in the study. The levels of malondialdehyde (MDA), one of the lipid peroxidation products, and thiol, the most important plasma antioxidant, were measured in plasma samples obtained from controls and patients, before and after dialysis. When compared to controls, plasma MDA levels were found to be higher (3.15±0.63 vs 4.04±1.19 µmol/L), however thiol levels were lower (358±65 vs 214±82 µmol/L) in HD patients (p<0.05). After the hemodialysis treatment, thiol levels were higher than pre-HD values (p<0.05), although the HD treatment did not affect MDA levels (p>0.05). No significant difference of thiol levels was found between the control group and HD patients (358±65 vs 310±107 µmol/L) after treatment (p>0.05), whereas MDA levels were still higher (3.15±0.63 vs 4.22±2.56 µmol/L) in the HD group (p<0.05). In conclusion, it may be said that there are disturbances in the oxidant-antioxidant balance that may lead to oxidative stress, reflected by lipid peroxidation in HD patients
Diğer ID | JA73EF46YH |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2004 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 13 Sayı: 2 |