Bilgi ifşası (whistleblowing) bir örgütte yaşanan etik dışı davranış ve olayların ortaya çıkarılması olarak tanımlanabilir. Örgütler, işletmeler ve bireyler arasında son yıllarda gerek ekonomik gerek prestij gerekse de sosyal anlamda rekabet gittikçe artan bir konu haline gelmiştir. Hal böyle iken kazanç ya da menfaat sağlamak adına ne yazık ki bireyler arasında ve örgütlerde etik kurallara uymayan davranışların görülmesi sıkça görülmektedir. Bu durumu engellemek için bazı yöneticiler bilgi ifşasına önem verirken, bazıları ise olayın daha fazla zarar vereceği düşüncesiyle örtbas etmek isteyebilir. Örgütler için durum böyleyken, bireyler için bilgi ifşası tamamen gönüllülük esasına dayanan bir davranıştır. Bu davranış, riskler içerse de vicdani ve erdemli olarak kabul edilir.
Bu çalışmada, Munzur Üniversitesi çalışanlarının bilgi ifşası(whistleblowing) davranışı ile örgütsel sessizlik davranışı arasındaki ilişkileri incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda Munzur Üniversitesi’nde görev yapan 223 kişiye 2 farklı ölçekten oluşan bir anket uygulandı. Belirlenen 11 hipotez için SPSS programından faydalanarak anket sonuçlarında regresyon, korelasyon ve ANOVA ve t testleri analizleri yapıldı.
Çalışmaya katılanlar idari görev, eğitim durumu ve gelir durumu bakımından incelenmiş bilgi ifşasının alt boyutları arasında anlamlı farklılık saptanmıştır. Öte yandan bilgi ifşasının alt boyutları ile örgütsel sessizlik alt boyutları arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İnsan Kaynakları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 2 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 14 |