Avrupa Birliği – Türkiye İlişkilerinde pozitivist mantığın teorilerinden güç, çıkar ve egemenliği ön plana çıkaran realizmin kimi alanlarda yeterince açıklayıcı olamaması neticesinde kimliğin, sosyalleşmenin, algıların incelendiği yaklaşımlar tarafından önermeler geliştirilmiştir. Avrupa Birliği üyeliği için 55 yıldır bekleyen Türkiye’nin Birliğe üyelik sürecine Avrupa Birliği açısından bakıldığında, Birlikte kamuoyunun Türkiye’yi nasıl algıladığı, bu algıların zamanla dönüşüp dönüşmeyeceği, Türkiye’nin üyeliğini pozitif yönde etkilerken aynı zamanda Birliğin hedeflerine ulaşması açısından nasıl evirilebileceği gibi konular oldukça önemli gündem maddeleri olmaktadır. Bu çalışmada 21. yüzyılın ikinci on yılı geride kalmak üzereyken Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinde Avrupa Birliği’nde kamuoyunun algıların son yıllarda ciddi bir değişimin etkisinde olup olmadığı konusu inşacı bir mantıkla incelenmeye çalışılacaktır. Üyelik yolculuğunda ortak anlayışlar etrafında şe- killenen algıların ve tarafların birbirlerine karşı oluşturdukları kalıpların anlaşılması önemlidir ve son yıllarda Avrupa Birliği kamuoyunda artan popülist söylem de bu çerçevede değerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Popülizmle Dönüşen Avrupa ve Türkiye AB İlişkilerinin Geleceği |