This study aims to explore women’s experiences of public spaces in İzmir from the mid 1960s to the late 1990s across the axis of generation and class, inquiring the continuities and transformations in the lives of women belonging to two consecutive generations. The study investigates the role of public spaces in the constitution of women’s experiences of the public/ private distinction. Employing an intersectionality approach, the study relies on 29 in-depth interviews conducted with women of different generations and class backgrounds. The main findings of the study can be summarized as follows: 1)Second-generation interviewees’ narratives demonstrate a more confident use of diversified public spaces, when compared with the previous generation; 2) women have spoken about the “costs” of exerting their existence in the public spaces, which are related to the expectation that they fulfill domestic duties. Yet those “costs” are less daunting for upper-middle class women, who can rely on paid support; 3) the existence of public spaces that have been used by women since decades, such as İzmir International Fair, and Kemeraltı Bazaar, provide continuities in the public space experiences across generations and classes.
Public Sphere Public space Women’s studies Izmir Intersectionality
Bu çalışmanın amacı, 1960’lı yılların ortalarından 1990’lı yılların sonuna kadar İzmir’de kadınların kamusal mekân deneyimlerini, kuşak ve sınıf eksenlerinde değerlendirmek ve birbirini takip eden farklı iki kuşağa mensup kadınların deneyimlerindeki süreklilik ve dönüşümleri irdelemektir. İzmir’de yaşayan kadınların kamusallığının kuruluşunda, kamusal mekân deneyimlerinin etkisini kesişimsellik yaklaşımı çerçevesinde irdeleyen çalışma, kamusal mekân deneyimlerinin kuşak ve sınıf eksenlerinde nasıl farklılaştığını ve bu deneyimlerin sürekliliklerini/ortak yanlarını sorgulamaktadır. Araştırma, İzmir’in farklı bölgelerinde yaşayan, farklı sınıfsal konumlardan gelen ve birbirini takip eden iki kuşağa ait 29 kadın ile yapılan derinlemesine mülakatlara dayanmaktadır. Çalışmanın ana bulguları, şu şekilde özetlenebilir: 1) İkinci kuşaktan kadınların anlatıları, birinci kuşağa kıyasla kamusal mekânın daha rahat kullanıldığını ve deneyimlenen mekânların artıp çeşitlendiğini gösterir. 2) Kadınlar, “ev”in dışına, “kamusal”a çıkmanın kendileri için içerdiği çeşitli bedellerden bahsetmişlerdir. Ücretli yardım alabilen üst-orta sosyoekonomik sınıfa mensup kadınların anlatılarında, bu bedel göreceli olarak daha hafiftir. 3) Öte yandan, farklı kuşak ve sınıftan kadınların kamusal mekân deneyimlerinde ortaklıklar da vardır ve İzmir Fuarı, Kemeraltı Çarşısı gibi kadınların geçmişten beri kullanageldiği kentsel mekânlar bu süreklilikte önemlidir.
Kamusal alan Kamusal mekân Kadın çalışmaları İzmir Kesişimsellik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |