Felsefe tarihinde ahlak, farklı şekillerde temellendirilmiştir. Bu temellendirmeler genel olarak "din dışı" ve "dinî" temellendirmeler olmak üzere iki grupta belirtilebilir. Başka sınıflandırmalar yapmak ta mümkündür. Burada din dışı temellendirmeden kast edilen felsefî temellendirmelerdir. Önemli bir Müslüman düşünür olan Kınalızâde Ali Efendi (1510 Isparta - 1572 Edirne), Ahlâk-ı Alâî adlı eserinde ahlak anlayışını ortaya koymuştur. O, hem felsefî mirastan hem de dinî kaynaklardan yararlanmıştır. Dolayısıyla o, ahlâkı temellendirmede iki temel unsuru fazlasıyla önemsemiştir: Felsefe ve din ya da akıl ve vahiy. Nitekim Kınalızâde, bir ahlâk konusunu ele aldığında felsefî açıklamalar ve filozof görüşlerinin ardından sürekli bir şekilde dinî kaynaklara atıflarda bulunmuştur. Başka bir ifadeyle felsefî temellendirmenin ardından dinî temellendirmeyi de yapmıştır. Bu da bize Kınalızâde'nin felsefe-din uzlaştırmasını, ahlâkı temellendirmede kullandığını göstermektedir. Bu bağlamda, çalışmamızda Kınalızâde'nin Ahlâk-ı Alâî eseri çerçevesinde, onda ahlâkın felsefî-dinî temelini, birtakım örneklerle ortaya koymaya çalışacağız ve bunu yaparken Nasîruddin Tûsî'nin Ahlâk-ı Nâsırî'siyle karşılaştırmayı ihmal etmeyeceğiz.
Kınalızâde Ali Efendi ahlâk Ahlâk-ı Alâî felsefe-din uzlaştırması.
Kınalızâde Ali Efendi ethics Ahlâq-ı Alâî reconciliation of philosophy and Religion
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2013 |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 57 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.