Ancient Stoic philosopher Seneca (d. 65) and first Islamic
philosopher Kindi (d. 873), who come together with the definition “Human
is an intelligent and mortal existence”, are the main philosophers of this
study. Both philosophers made important observation in the context of
God-world-human relationships and developed a human philosophy,
which also involves morals. Since the Stoics see the universe as macro
cosmos and the human as micro cosmos, they accept that a human, who
lives naturally, becomes happy. Seneca continues on this opinion and
desires mind, which he sees as the first condition to be a human, to be
used on course of the philosophy and proper to the nature. Therefore, to
make an effort for wisdom and comply with the order of nature underlies
the human concept. Kindi, who carries the traces of Stoic moral, draws
attention to nafs, intelligence and sense of human powers, whom he sees
as a particle of the nature. Like Seneca he explains that the human can
reach virtues by going towards the fear of death instead of running from
it, and studies how the human can be happy by trying the alternatives on
overcoming the sadness. In this study, it has been aimed to point out the
approaches of both philosophers to the human philosophy within the frame
of their differences and common grounds and to determine whether there
is an interaction between them or not.
“İnsan akıllı ve ölümlü bir varlıktır” tanımında buluşan İlkçağ Stoa
filozofu Seneca (ö.65) ve ilk İslâm filozofu Kindî (ö.873) bu çalışmanın
temel filozoflarıdır. Her iki filozof Tanrı-âlem-insan ilişkisi bağlamında
önemli tespitlerde bulunmuş, ahlâkla iç içe olan bir insan felsefesi
geliştirmiştir. Stoacılar evreni makro-kozmos, insanı mikro-kozmos olarak
gördükleri için, doğaya uygun yaşayan insanın mutlu olacağını kabul
etmişlerdir. Seneca da bu düşünceyi devam ettirerek, insan olmanın ilk şartı
olarak gördüğü aklın, felsefe yolunda ve doğaya uygun kullanılmasını arzu
etmektedir. Bu sebeple bilgelik için çaba sarf etmek ve doğadaki düzene
razı olmak, insan anlayışının temelini oluşturmaktadır. Stoa ahlâkının
izlerini taşıyan Kindî, tabiatın bir parçası olarak gördüğü insanın, nefs,
akıl ve duyu güçlerine dikkat çekmektedir. Seneca gibi ölüm korkusundan
kaçmak yerine bu korkunun üzerine gitmenin insana kazandıracağı
erdemleri anlatmakta ve üzüntüyü yenme çarelerine başvurarak insanın
nasıl mutlu olacağını araştırır. Makalede farklılıkları ve ortak noktaları
çerçevesinde her iki filozofun insan felsefesine yaklaşımları ortaya
konulmaya çalışılacak, sonrakinin öncekinden etkilenip etkilenmediğine
dair tartışma ve tespitlerde bulunulmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 15 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 62 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.