Filistin meselesi dini, siyasi ve kültürel açıdan kıtaları aşan bir meseledir; Tarihsel olarak en eski medeniyetleri, en kutsal şehirleri bünyesinde barındırmış, tüm semavi dinler ona bağlı olmuş ve bu topraklarda pek çok peygamber yaşamıştır. Cenab-ı Hak, ona başkalarına verilmeyen bir takım avantajlar tahsis etmiş ve buradan yola çıkarak Filistin'in, çevresinde ve hatta tüm dünyada en etkili ve etkili meselelerden biri olmasına bir başlangıç noktası oluşturmuştur. Bu etki sadece siyasi boyutta oluşmadı, bunun ötesine geçerek düşünce, kültür, ekonomi ve diğer alanları da aşmıştır. Filistin meselesinin edebî yönüne, nelerin etkilediğine, nelerden etkilendiğine ve şiirsel olarak Filistin ile nelerin ilişkilendirildiğine baktığımızda, Osmanlı Türk edebiyatının ve modern edebiyatın bu konuyla yakından bağlantılı olduğunu görüyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan bu yana siyasi, tarihi, fikri ve dini açıdan Filistin'e bağlı olan bu bağ, Cumhuriyet Türk Devleti'e kadar devam etmiştir. Filistin ile Türkiye arasındaki ilişki sorunlaryla , farklı standartlarla ve diyalektiğiyle devam etmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ayrılmaz bir parçası olan Filistin nasıl bu kadar önemli olmazdı? Osmanlı Devleti'nin Filistin'e verdiği önemi teyit eden şey, Kanuni Sultan Süleyman'ın Filistin'e olan ilgisi ve ona gösterdiği özel ilginin tarih kitaplarında anlatılmasıdır. Aynı şekilde Sultan II. Abdülhamid de Yahudiler'in tekliflerini ve kışkırtmalarını reddederken Filistin'e büyük önem vermiş ve Filistin'in bedelinin 800 milyon Müslümanın bedeli olduğunu ve yaşadığı sürece Filistin'i Yahudilere teslim etmeyeceğini açıkça söylemiştir. Gösterdiği bu tutum , onun tahttan indirilmesine bile sebeb oldu. Ancak bu çalışmada bizi ilgilendiren Osmanlı edebiyatının ve özellikle Filistin'e ait şiirin nasıl ve ne olduğu ile ilgilidir. Yani Filistin sorununu şiirsel bir şekilde ve özel tarihsel bir aşamada ele alınmasıdır. Araştırmamızı Divan'ın yani klasik Osmanlı şiirinin sahnesi ve onun siyasi, sanatsal, tarihi, fikri ve doktrinsel temelleri itibarıyla Filistin'le olan ilişkisiyle sınırlandırdık ki bu, gelecekte dayanabileceğimiz bir eşik olsun. Nitekim Filistin özelinde Türk ve Arap edebiyatının ilişkisini konu alan ve Arap dilinde kapsamlı bir çalışmanın tamamlanması acil bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Arap dili ve edebiyatı Türk ve Filistin edebiyatı Osmanlı şiiri Kudüs Şiir Tahlili İsrail - Filistin Meselesi
إن قضية فلسطين قضية دينية وسياسية وثقافية تتجاوز القارات، فقد احتضنت تاريخياً أقدم الحضارات وأقدس المدن، وانتسبت إليها كل الديانات السماوية، وعاش على أرضها كثير من الأنبياء. وقد منحها الله تعالى عدداً من المزايا لم يمنحها لغيرها، وانطلاقاً من ذلك جعلت فلسطين نقطة انطلاق لحملة من القضايا؛ لتصبح من أكثر القضايا تأثيراً وفاعلية في محيطها، بل وفي العالم أجمع. ولم يقتصر هذا التأثير على البعد السياسي، بل تجاوزه إلى الفكر، والثقافة، والاقتصاد، وغيرها من المجالات. وعندما ننظر إلى الجانب الأدبي لقضية فلسطين، وما يؤثر فيها وما يتأثر بها، وما يرتبط بها شعرياً، نرى أن الأدب التركي العثماني، والأدب الحديث مرتبطان ارتباطاً وثيقاً بهذه القضية. وقد استمر هذا الارتباط سياسياً وتاريخياً وفكرياً ودينياً بفلسطين منذ تأسيس الدولة العثمانية حتى قيام الجمهورية التركية. وظلت العلاقة بين فلسطين وتركيا بإشكاليات ومعايير مختلفة تحمل في بعض الاحايين سمتا جدليا. كيف لا وفلسطين جزء لا يتجزأ من الدولة العثمانية، ومما يؤكد الأهمية التي أولتها الدولة العثمانية لفلسطين اهتمام سليمان القانوني بفلسطين والعناية الخاصة التي أولاها لها، والتي ترويها كتب التاريخ. وبالمثل، فإن السلطان عبد الحميد الثاني، رفض العروض المغرية واستفزازات اليهود، مما يؤكد ايضا انه أعطى فلسطين أهمية كبيرة وصرح بأن ثمن فلسطين هو ثمن 800 مليون مسلم وأنه لن يسلم فلسطين لليهود ما دام حياً. وقد أدى هذا الموقف الذي أظهره حتى إلى خلعه عن العرش. ولكن ما يهمنا في هذه الدراسة هو كيف تناول الأدب العثماني وخاصة الشعر منه فلسطين. بعبارة أخرى، بيتناول القضية الفلسطينية وفي مرحلة تاريخية خاصة. وقد قصرنا بحثنا على فترة الديوان، أي الشعر العثماني الكلاسيكي، وعلاقته بفلسطين من حيث أسسه السياسية والفنية والتاريخية والفكرية والعقائدية، حتى يكون هذا عتبة يمكننا الاعتماد عليها في المستقبل. .
القضية الفلسطينية اللغة والأدب العربي الأدب العثماني المنطلقات السياسية المنطلقات الفكرية المنطلقات التاريخية
The issue of Palestine is a religious, political and cultural issue that transcends continents; historically, it has hosted the oldest civilizations and the holiest cities, all heavenly religions have been affiliated with it and many prophets have lived in these lands. God Almighty has granted it a number of advantages not granted to others and, starting from this, has created a starting point for Palestine to become one of the most effective and influential issues in its surroundings and even in the entire world. This impact did not only occur in a political dimension, but also went beyond this and transcended thought, culture, economy and other areas. When we look at the literary aspect of the Palestine issue, what it affects, what it is affected by and what is poetically associated with Palestine, we see that Ottoman Turkish literature and modern literature are closely connected to this issue. This connection, which has been politically, historically, intellectually and religiously connected to Palestine since the foundation of the Ottoman Empire, continued until the Turkish Republic. The relationship between Palestine and Turkey continues with problems, different standards and dialectics. How could Palestine, an inseparable part of the Ottoman Empire, not be so important? What confirms the importance that the Ottoman State gave to Palestine is the interest of Suleiman the Magnificent in Palestine and the special attention he showed to it, which is narrated in history books. Similarly, Sultan Abdulhamid II, while rejecting the offers and provocations of the Jews, gave great importance to Palestine and openly stated that the price of Palestine was the price of 800 million Muslims and that he would not surrender Palestine to the Jews as long as he lived. This attitude he displayed even led to his dethronement. However, what interests us in this study is how and what Ottoman literature and especially poetry about Palestine are. In other words, it is the poetic treatment of the Palestinian issue and at a special historical stage. We have limited our research to the scene of the Divan, that is, classical Ottoman poetry, and its relationship with Palestine in terms of its political, artistic, historical, intellectual and doctrinal foundations, so that this will be a threshold that we can rely on in the future. As a matter of fact, it has become an urgent need to complete a comprehensive study in the Arabic language on the relationship between Turkish and Arabic literature, specifically in Palestine.
Arabic language and literature Turkish and Palestinian literature Ottoman poetry Jerusalem Poetry Analysis Israel-Palestine Issue
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 30 Sayı: 1 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.