Ancient Arabic literature dealt with linguistic sciences such as sarf, nahiw, belagha and Islamic sciences such as fıqh, hadith and tafsîr. This is known to the elite and the common people. But what is hidden and forgotten is that Arabic literature also includes the foundations and rules of modern sciences such as sociology and economics. Among the ancient Arabic literature is the writing of Maqamat, which holds an important position among the masterpieces of Arabic literature. For this reason, it is important to study the writing of Maqamat from the perspective of the various disciplines of Islamic sciences and modern sciences. This study deals with fıqh and economic issues within the framework of Al-Hariri’s famous book, Maqamat. The aim of the study is to reveal the fıqh and economic aspects of Makamat writing through Hariri's Makamat as an exemplary study. The approach followed by the study is to select three maqama from Al-Hariri’s book, which contained fifty complete maqama, and to search for what is in them of fıqh and economics. Accordingly, the study includes three main headings, and in these three headings, fıqh, farâid (inheritance law) and economic issues are discussed, respectively. Although the science of farâid (inheritance law) is a branch of fıqh, it is singled out for mention independently because it has its own rulings. The study examined the jurisprudential aspect of the Maqamat in the thirty-second maqama called “the Tayyibi Maqamat,” the aspect related to the science of farâid in the fifteenth maqama called “the Faradiya Maqamat,” and the economic aspect in the forty-ninth maqama called “the Sassanid Maqamat.” The method followed by Hariri in her book is to present the issues in the form of stories through two fictional characters, Haris bin Hammam and Abu Zayd, whom she chose as mirrors reflecting the two opposing identities of the society. Abu Zaid appears in different forms and in various clothes. He sometimes appears as a beggar who deceives and a thief who betrays, and at other times as a preacher who advises and a scholar who guides. Rather, he is an imaginary character that Hariri put in place. Wherever he went, he met Al-Harith bin Hammam and the strange and adventurous incident begins, or he appears as a person from whom Al-Harith narrated the incident and the story. Harith is the person who always warns his against bad things, orders his to do good, and sometimes condemns his if he does evil. The results obtained in the study are, first of all, the determination that the Makâmât writing deals with the subjects of the science of fiqh as in the thirty-second makama and the subjects of the science of farâid (inheritance law) as in the fifteenth makama and the subjects of economics as in the forty-ninth makama. It is seen that some of the principles put forward by Adam Smith years later were also present in the Maqamat literature centuries ago. The fact that fiqh views are according to the Shafi'i sect shows that the Shafi'i sect was widespread in the region at that time. Additionally, as can be understood from the forty-ninth makama, there is also a profession of begging in the society where Hariri lives. The study also reveals the society's interest in, submission to, and acceptance of moral principles at that time, and shows that the Arabic language reached its peak during this period.
الأدب العربي القديم قد تناول العلوم اللغوية مثل علم الصرف وعلم النحو وعلم البلاغة والعلوم الإسلامية مثل الفقه والحديث والتفسير وهذا معلوم لدى الخواص والعوام. لكن الذي يخفى وينسى اشتمال الأدب العربي أيضا على أساسات وقواعد من العلوم الحديثة مثل علم الاجتماع وعلم الاقتصاد. ومن الأدب العربي القديم كتابة المقامات التي تقوم في مكانة مهمة بين روائع الأدب العربي. ولأجل هذا من المهم دراسةكتابة المقامات من ناحية التخصصات الشتى من العلوم الإسلامية والعلوم الحديثة. وهذه الدراسة تناول المسائل الفقهية والاقتصادية في إطار كتاب الحريري الشهير بالمقامات.والغرض من الدراسة إظهار الجانب الفقهي والجانب الاقتصادي في كتابة المقامات مرجحا فيها نموذجا مقامات الحريري. والمنهج الذي اتبعته الدراسة هو اختيار ثلاثة مقامة من كتاب الحريري الذي احتوى على خمسين مقامة على التمام والبحث عن ما فيها من علم الفقه وعلم الاقتصاد. وعلى هذا تتضمن الدراسة ثلاثة عناوين رئيسية وفي هذه العناوين الثلاثة قد بحث عن المسائل الفقهية والفرائضية والاقتصادية على التوالي. وإن كان علم الفرائض فرعا من فروع الفقه لكنه خص بالذكر مستقلا لأن له أحكاما خاصة به. قد بحث في الدراسة عن الجانب الفقهي للمقامات في المقامة الثانية والثلاثين المسماة "المقامة الطيبية" والجانب المتعلق بعلم الفرائض في المقامة الخامسة عشرة المسماة "المقامة الفرضية" والجانب الاقتصادي في المقامة التاسعة والأربعين المسماة "المقامة الساسانية". ومنهج الحريري في كتابه عرض المسائل على شكل القصص بشخصيتين خياليتين هما الحارث بن همام وأبو زيد اللذين اختارهما الحريري كمرآتين تعكسان الهويتين المتقابلتين للمجتمع. يظهر أبو زيد على أشكال مختلفة وبألباس متنوعة يظهر أحيانًا كمتسول يخادع ولص يخون وأخرى كواعظ ينصح وعالم يرشد. إنما هو شخصية خيالية قد وضعها الحريري أينما ذهب التقى بالحارث بن همام وتبدأ الحادثة العجيبة والمغامرة أو يظهر كشخص روى عنه الحارث الحادثة والحكاية. والحارث في كل مرة هو الذي يحذره عن الأمور السيئة ويأمره بالأمور الحسنة وأحيانا يلومه على فعل المنكرات. والنتائج التي توصل إليها في الدراسة هي أوّلا تحقيق تناول كتابة المقامات على مسائل من علم الفقه كما جاء في المقامة الثانية والثلاثين وعلى مسائل من علم الفرائض كما جاء في المقامة الخامسة عشرة وعلى مسائل من علم الاقتصاد كما جاء في المقامة التاسعة والأربعين ويظهر بالبحث عن الجانب الاقتصادي لكتابة المقامات أن بعض المبادئ التي طرحها إديم سميث بعد سنوات كانت موجودة في كتابة المقامات منذ قرون قديمة. وكون الأقوال الفقهية بحسب المذهب الشافعي يدل على أن المذهب الشافعي كان منتشرا في المنطقة آنذاك. وأيضا مسلك التسول موجودة في المجتمع الذي عاش فيه الحريري كما ظهر من خلال المقامة التاسعة والأربعين. ويظهر إيضا عن الدراسة الاهتمام والتسليم والقبول لدى المجتمع للمبادئ الأخلاقية وأن اللغة العربية قد بلغ ذروته في هذا العصر.
Klasik Arap edebiyatı; sarf, nahiv ve belagat gibi dil bilimle ilgili ilimler ile fıkıh, hadis ve tefsir gibi İslami ilimleri içermektedir. Bu husus herkesçe bilinmektedir. Ancak gizli kalan ve unutulan ise Arap edebiyatının sosyoloji ve iktisat gibi modern bilimlere dair birçok esas ve kuralı da içerdiğidir. Klasik Arap edebiyatı arasında makâmât yazımı önemli bir konuma sahiptir. Bu bağlamda makâmât edebiyatının da İslami ilimler ve sosyal bilimlerden birçok disiplin açısından incelenmesi önemlidir. Bu araştırmada Harîrî’nin Makâmât adlı meşhur eseri çerçevesinde fıkıh ve iktisat konuları incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Harîrî'nin Makâmat adlı eserinin bir örnek olarak seçilerek makâmat yazımının fıkhi ve iktisadi yönlerini ortaya koymaktır. Çalışmada takip edilen metot ise, Harîrî’nin toplamda elli makâmenin yer aldığı kitabından üç makâme seçilerek bu üç makâmenin fıkıh ilmi ve iktisat ilmi açısından incelenmesinden ibarettir. Bu bağlamda çalışmada üç ana başlığa yer verilmiştir. Bu üç başlıkta sırasıyla fıkıh, ferâiz ve iktisat konuları ele alınmıştır. Ferâiz, fıkhın bir alt dalı olmasına rağmen kendisine özgü hükümleri bulunması sebebiyle özel bir başlıkta incelenmiştir. Çalışmada makâmât’ın fıkıh yönü “el-Makâmetü’t-taybiyye” isimli otuz ikinci makâmede, ferâiz ile ilgili yönü “el-Makâmetü’l-faradiyye” isimli on beşinci makâmede, iktisatla ilgili yönü “el-Makâmetü’s-sâsâniyye” isimli kırk dokuzuncu makâmede ele alınmıştır. İlgili konular Harîrî’nin muhayyel karakter olarak seçtiği Hâris b. Hemmâm ile Ebû Zeyd üzerinden işlenmektedir. Harîrî'nin kitabında takip ettiği yöntem, meseleleri hikâyeler halinde sunmaktır. Söz konusu hikayeler, iki hayali karakter olan el-Hâris bin Hemmâm ile Ebû Zeyd vasıtasıyla ortaya konmaktadır. Harîrî, bu iki karakteri toplumun karşıt iki kimliğini yansıtan birer ayna olmak üzere geliştirmiştir. Ebû Zeyd, bazen aldatan bir dilenci, bazen ihanet eden bir hırsız, bazen de nasihat eden bir vaiz ve hidayet eden bir alim olarak karşımıza çıkar. O Harîrî’nin ürettiği hayali bir karakterdir. Nereye giderse gitsin Hâris bin Hemmâm ile karşılaşır ve bunun üzerine şaşırtıcı ve maceralı olay başlar ya da Hâris'in olayı ve hikâyeyi kendisinden dinleyip aktardığı kişi olarak karşımıza çıkar. Hâris, her defasında onu kötü şeylere karşı uyaran, iyilik yapmasını emreden, bazen de kötülük yapmasından dolayı kınayan kişidir. Çalışmada ulaşılan sonuçlar ise, öncelikle Makâmât yazımının otuz ikinci makâmede yer aldığı gibi fıkıh ilmine ait konuları, on beşinci makâmede yer aldığı gibi ferâiz ilmine (miras hukuku) ait konuları ve kırk dokuzuncu makâmede yer aldığı gibi iktisat bilimine ait konuları ele aldığının tespit edilmesidir. Ayrıca Makâmât yazıtının iktisat açısından incelenmesi durumunda Adam Smith'in yıllar sonra önerdiği bazı ilkelerin yüzyıllar önce Makâmât yazıtında mevcut olduğu görülmektedir. Fıkhi görüşlerin Şâfiî mezhebine göre olması o dönemde bölgede Şâfiî mezhebinin yaygın olduğunu göstermektedir. Ayrıca Harîrî'nin yaşadığı toplumda kırk dokuzuncu makâmeden de anlaşılacağı üzere dilencilik mesleği mevcuttur. Çalışma aynı zamanda o dönem için toplumun ahlaki ilkelere olan ilgisini, teslimiyetini ve kabulünü de ortaya koymakta ve Arap dilinin bu dönemde zirveye ulaştığını göstermektedir.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 29 Sayı: 2 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.