Gelişen çoklu medya iletişimiyle birlikte, sadakate odaklanan geleneksel çeviri çalışmaları, çok modlu ve göstergelerarası yaklaşımların gerekliliği doğrultusunda dönüşüm geçirmektedir. Bu tartışmayı çevirmen eğitimine genişleten bu çalışma, geleceğin çevirmenlerinin eğitimi sırasında uyarlama becerilerinin öğretilmesinin, çoklu medya çağının gereksinimlerine uygun olarak gerekli olduğunu savunmaktadır. Çeviriyi yeniden yaratım süreci olarak gören çalışma, çevirinin sıklıkla göz ardı edilen yaratıcı potansiyeline vurgu yapmaktadır. Çeşitlenen yeni iletişim yöntemleri bu bağlamda uyarlama ve çeviriyi birbirine yaklaştırmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar uyarlama ve çeviri pratiklerinin ortak yönlerine odaklanmaktadır. Bu noktada, uyarlamaların çevirmen eğitimine dahil edilmesi, çevirinin içsel yaratıcı potansiyelini deneyimleme fırsatı sunmakta ve göstergelerarası boyutu öne çıkarmaktadır. Çalışma, bu yaklaşımın teorik bir gerekçelendirmesini sunduktan sonra, uygulanabilecek yöntemler ve olası faydalar üzerine tartışma yürütmektedir. Uyarlamanın çevirmen eğitimine dahil edilmesi, teorik, analitik ve pratik yönlerden ele alınabilir. Bu yaklaşım, çeviriyi dilin ötesine taşımak, eğitim ile piyasa talepleri arasında köprü kurmak ve disiplinler arası bilgi birikimini artırmak gibi faydalar sunmaktadır.
çeviri çevirmen eğitimi uyarlama müfredat göstergelerarası çeviri
With evolving multimedia communication, traditional translation studies focusing on fidelity are being transformed by the need for multimodal and intersemiotic approaches. Extending this discussion to translator training, this study argues for the necessity of teaching adaptation skills in the training of future translators in line with the needs of the multimedia age.
By viewing translation as a process of re-creation, the study stresses the often-overlooked creative potential of translation. At this point, the inclusion of adaptations in translator training offers the opportunity to experience the inherent creative potential of translation and emphasizes the intersemiotic dimension. The paper first offers a theoretical justification for this approach, then discusses methods of implementation as well as potential benefits. Integrating adaptation into translator training can be approached theoretically, analytically, and practically. It offers advantages such as broadening the scope of translation beyond language, bridging the gap between training and market needs, and enhancing interdisciplinary knowledge.
translation translator training adaptation intersemiotic translation multimodal translation
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Çeviri ve Yorum Çalışmaları |
Bölüm | Dil ve Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |