The tension between reason and body has been responsible for many disputes in Western philosophy. Philosophical treatment of the concept of transcendence, in particular, suggests new conceptual distinctions in which body has been established as a new ground both to develop a critical voice against the primacy of reason and to imagine on which a possibility for a non-transcendent plain of immanence. Immanence, in this sense, is to be conceived as a plain where nothing outside or transcendent to it exists and human body is neither inferior nor superior in any sense of sovereignty. This paper aims at clarifying what we philosophers mean by transcendence and then exploring main points of uneasiness related to this concept. Philosophical reasons for conceiving body as inferior and unworthy of thinking as a source of any kind of sovereignty are also being questioned. And finally, possibilities of taking body more seriously are reconsidered
Akıl ve beden arasındaki gerilim Batı felsefesinde önemli tartışmaların tetikleyicisi durumundadır. Özellikle aşkınlık kavramıyla ilgili felsefi soruşturma hem akla karşı eleştirel bir sesin yükseltilmesi, hem de her tür aşkınlık savından uzak bir içkinlik düzlemini imgeleme olanağı çerçevesinde bedeni tartışmanın odağına almıştır. İçkinlik, bu anlamda, üstünde ya da ötesinde başka hiçbir varlığın olmadığı bir düzlem olarak kavranmalıdır ve beden bu düzlemin ne bayağı ne de üstün bir sakinidir. Bu çalışma, aşkınlık kavramından filozofların ne anladığını ve bu kavramla ilgili temel tedirginlik ve itirazların neler olduğunu göstermeyi amaçlar. Ayrıca, bedenin bayağı görülüşü ve herhangi bir yücelik payesine uygun bulunmayışının felsefi nedenleri de araştırma kapsamındadır. Son olarak, bedeni daha fazla ciddiye almanın olanaklılık koşulları kısaca irdelenmektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Sayı: 6 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.