Understanding the relation of truth–reality as a relationship of reflection is an essential part of traditional definition of knowledge. According to this definition, truth is a picture that reflects from the mirror. So, there can be only one picture which is exact correspondence with reality. In other words, there is only one truth as a knowledge of reality. After the Scientific Revolution, in accordance with this understanding, scientific knowledge was seen as a unique truth. However, there is a serious doubt which was risen from the sophists against to the ‘unique truth’ in the history of philosophy. This doubt based on the argument that truth is not a reflection of reality but a social construction about reality. As a social construction, truth will be relative to different communities and traditions. Also science is just a kind of tradition and scientific knowledge is relative to tradition of science and community of scientists. By this argument, science will lost its exclusive status. This study aims to investigate the status of science in the context of contruction argument of truth
Truth Scientific Knowledge Social Construction Theory Language
Hakikat–Gerçeklik ilişkisini bir yansıma ilişkisi olarak görmek, geleneksel bilgi tanımının özsel bir parçasıdır. Buna göre, hakikat, gerçekliğin aynadan yansıyan resmidir. O halde, gerçeklikle tam olarak örtüşen tek bir resim olanaklıdır. Diğer bir deyişle, gerçekliğin bilgisi olarak tek bir hakikat vardır. Bilimsel devrim sonrasında, bu anlayışa uygun olarak bilimsel bilgi biricik hakikat olarak görülmüştür. Oysa felsefe tarihi içerisinde, tek hakikat görüşüne karşı Sofistlerden yükselmiş olan ciddi bir şüphe de vardır. Kökeninde bu şüphe, hakikatin gerçekliğin bir yansıması olmadığı, gerçeklik hakkında sosyal bir inşâ olduğu savına dayanır. Sosyal bir inşâ olarak hakikat, farklı cemaatlere (topluluklara) ya da geleneklere görelidir. Bilim de sadece bir gelenektir ve bilimsel bilgi bu geleneğe ve bilim adamları cemaatine görelidir. Bu durumda bilim, ayrıcalıklı konumunu yitirmektedir. Bu çalışma, sosyal bir inşâ olarak hakikat argümanı bağlamında bilimin konumunu sorgulamayı amaçlamaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 11 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.