From the overall perspective, the medieval philosophy essentially is a philosophy that focuses on the existence and the concept of God, its nature, and the interpretation of the holy texts. However it does not mean that the medieval philosopher didn’t dealt with other issues. The medieval philosopher also handles and discusses the problems which emerge from language, thought and reality which is the main concern of philosophy. Moreover it makes deeply philosophical analyses about language. Yet he does not do it on the secular basis and does not consider it as a problem in itself as a modern philosopher does; he discusses and handles them within the context of the existence of God and its nature. This article focuses on three main problems that are actually related to the language, thought and reality relations discussed by medieval philosophers within the context of the interpretation of God and holy texts. The first is to know the content of the external world and the holy texts, the second is to comprehend the nature of God in language and thought; the third one is the ontologic and epistemologic position of universals that are directly related to first two problems. These problems led to the radical discussions in the medieval philosophy. Thus they are so deep as to be deserved to be considered as crucial steps on the way to the modern philosophy
Medieval philosphy language thought and reality relations knowledge hermeneutics the problem of universals
Bir bütün olarak bakıldığında ortaçağ felsefesi, özde Tanrı’nın varlığı, neliği ve kutsal metinlerin yorumu sorununa odaklanmış bir felsefedir. Bu durum, ortaçağ filozofunun, bunların dışında başka sorunlarla uğraşmadığı anlamına gelmez. Ortaçağ filozofu, felsefenin temel ilgisi olan, dil, düşünce ve gerçeklik ilişkilerinden kaynaklanan pek çok sorunu ele alır ve tartışır. Hatta dil konusunda köklü felsefi analizler yapar. Fakat tüm bu sorunları, modern filozofun yaptığı gibi seküler bir temelde, kendinde bir sorun olarak ele almaz; onları Tanrı’nın varlığı ve neliği ile kutsal metinlerin yorumu bağlamında ele alıp tartışır. İşte bu makale, ortaçağ Hıristiyan ve İslam filozoflarınca Tanrı ve kutsal metinlerin yorumu bağlamında tartışılan ve aslında dil, düşünce ve gerçeklik ilişkileriyle yakından ilgili olan üç ana soruna odaklanmaktadır: İlki, dış dünyayı ve kutsal metinlerin içeriklerini bilme; ikincisi, aşkın olan Tanrı’nın neliğini dil ve düşünce içerisinde kavrama; üçüncüsü ise, ilk iki sorunla doğrudan ilişkili olan tümellerin ontolojik ve epistemolojik konumu sorunudur. Bu sorunlar, ortaçağda köklü tartışmalara yol açmıştır ve yürütülen tartışmalar, modern felsefeye uzanan yolda, önemli adımlar olarak nitelenmeyi hak edecek derinliktedir
Ortaçağ felsefesi dil düşünce ve gerçeklik ilişkileri bilgi yorumbilim tümeller sorunu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 19 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.