In Aristotle's approach to freedom, people are sharply divided into slaves and masters. However, masters do not gain their freedom because they own slaves, and slaves are not enslaved because they have lost their freedom. Whether one is free or not is first and foremost related to the natures of slaves and masters and derives from their natures. A free man is inherently capable of developed reasoning, able to use both theoretical and practical reason, and thus has the capacity to decide what is good or bad. Since the goal is to lead a virtuous life, since deciding this requires the use of practical reason, the master is master and free because he possesses this faculty. On the other hand, even if the slave has the ability to think, they cannot determine what corresponds to leading a virtuous life without the guidance of the master. Therefore, the slave is dependent on the master and is considered enslaved. The fundamental distinction here stems from the understanding of nature (phusis), a conceptualisation inherited from the Greek myths. This study first discusses the difficulty of the issue of freedom, touching upon the concept of nature in Greek myths and emphasizing its difference from its use in modern languages. Then, it explains Aristotle's view on freedom, asserting that his perspective on freedom is developed using the conceptualizations found in myths.
Aristoteles’in özgürlük yaklaşımında insanlar köleler ve efendiler şeklinde keskin bir ayrıma tabi tutulurlar. Ama onda efendiler köle sahibi oldukları için özgürlüklerini kazanmış olmadıkları gibi köleler de özgürlüklerini yitirmiş oldukları için köleleştirilmiş değillerdir. Özgür olup olmamak her şeyden önce köle ve efendinin doğaları ile ilgilidir ve onların doğalarından kaynaklanır. Özgür insan doğası gereği akletme yetisi gelişkin olan, teorik aklı kadar pratik aklını da kullanabilen, bu yüzden de neyin iyi neyin kötü olduğuna karar verebilecek kapasiteye sahip olan insandır. Amaç erdemli bir yaşam sürmek olduğundan, buna karar verebilmek pratik aklın kullanımını gerektirdiğinden, yani efendi bu yetiye sahip olduğundan dolayı efendi ve özgürdür. Öte yandan düşünme yetisine sahip olsa bile köle, efendinin yönlendirmesi olmaksızın kendisi için erdemli bir yaşam sürmenin neye tekabül ettiğine karar veremeyecek olduğu için efendiye bağlıdır, yani köledir. Buradaki temel ayrım doğa (phusis) anlayışından kaynaklanmaktadır ve bu kavramsallaştırma Yunan mitoslarından devralınmıştır. Bu çalışmada özgürlük meselesinin zorluğundan bahisle ilkin Yunan mitoslarındaki doğa kabulüne değinildi ve onun modern dillerdeki kullanımdan farklılığına dikkat çekildi. Ardından, mitoslardaki doğa kabulüne dayanılarak geliştirildiği vurgulanarak, Aristoteles’in özgürlük görüşü açıklandı. Onun özgürlük görüşünün mitoslardaki kavramsallaştırmalar kullanılarak geliştirildiği ileri sürüldü.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eskiçağ Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 37 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.