21.
yüzyılı idrak ettiğimiz bu günlerde, küreselleşen dünyada hızlı bir kültür
emperyalizmi yaşanmaktadır. Diller, yeme içme alışkanlıkları, giyim kuşam gibi
kültürel ögeler değiştiği gibi kültürlerin büyük bir bölümünü oluşturan ve onu
bütünüyle etkileyen inançlar da değişim süreci yaşamaktadır. Alevilik,
ülkemizde pek çok dönemde gerek tartışmaların gerek araştırmaların konusu olmuş
bir inançtır. Bugüne kadar pek çok boyutuyla incelenmiş olup konu hakkında
benzer veya farklı fikirler sunulmuştur. Biz bu çalışmamızda Aleviliği, kadın
inanç önderliği bağlamında, günümüzdeki bir örneğinden hareketle incelemeye
çalıştık. Tarihsel süreçte, inanç içinde yer almış kadın inanç önderlerinin
bazılarından hareketle günümüzde Ankara Mamak’ta dergâh kurmuş ve kendisine
inananlarca ‘Yaşayan Pir Zöhre Ana’ olarak adlandırılan Süheyla Gülen’in
hayatını, Alevi inancı içerisinde gerçekleştirdiği ve yer yer kendi yorumunu da
kattığı; cem yürütmek, Muharrem ayı sebebi ile yas ve anma törenleri
düzenlemek, nikâh kıymak, düğün ve cenaze ritüellerini gerçekleştirmek, 10
Kasım, 29 Ekim gibi milli günleri etkinliklerle kutlamak gibi faaliyetlerini
derledik. Konunun genişliği çalışmanın hacmini belirleyen başlıca faktör
olmuştur. Çalışmamızda kaynak kişimiz Zöhre Ana ile görüşülmüş, dergâh ziyaret
edilmiş; görüşme, soru- cevap teknikleri kullanılmış bunların yanı sıra Zöhre
Ana’nın; Pir Nefesi Haktır, Hak Sözü
Allah, İlmin Sözü Ali’dir adlı nefeslerini ihtiva eden kasetlerinden; Mehtaptaki Erenler, Cemden Gelen Nefesler,
Ali Pirimdir Yolu Bizimdir gibi kitaplarından faydanılmıştır.
Çalışmada
Türk Kültüründe Kadın başlığı altında İslamiyet öncesi dönemden başlamak üzere
kültürümüzde kadının yeri irdelenmiş,
Alevilerce Kutsal Sayılan Kadın İnanç Önderleri ve Alevilikte Kadın
başlığı altında Hz Hatice, Hz Fatıma, Kadıncık Ana, Anşa Bacı, Adviye Ana gibi
kadın Er’ler hakkında da bilgi verilmiştir. Çalışmamızın devamında, sevenleri
tarafından, tarihteki bu önderlerin
bugünkü temsilcisi niteliğinde sayılan Zöhre Ana’nın biyografisi, kurduğu
dergâh ve faaliyetleri, çok önemsediği Atatürk hakkındaki düşünceleri, Zöhre
Ana’dan şifa bulduklarını ifade eden hastalarla yapılan görüşmeler,
gösterdiğine inanılan kerametler ve tüm bunlardan hareketle Zöhre Ana’nın Alevi
kültürü açısından işlevi incelenmiştir.
Zöhre
Ana’nın Cem yürütmesi, dergâhta yaptığı ibadet niteliği taşıyan ayinlerle
inancı diri tutması, ocakzade olmayıp kendisinin bir ocak olarak kabul
edilmesi, ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar, öğrencilere verilen burslar,
milli bayramların dergâhta yapılan etkinliklerle anılması, bizi onun pir olarak
değerlendirilebileceği sonucuna götürmüştür. Zöhre Ana’nın Alevi kültür
havzasında bilinen, saygı duyulan ancak özellikle dedeler tarafından dışlanan
bir inanç önderi olduğu sonuçları da elde edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |