Bebeklikte evle ve yuvayla başlayan mekân algısı, ilerleyen yaşlarda farklı değerler kazanıp çeşitli anlamlar yüklenir. Bu yapılanma, belleğe tutunarak edinilen bilgilerin içine yayılmış malumatlara dönüşür. İnsan yeri merakla şekillendirir, dönüştürür, her zaman daha yaşanılabilir kılmaya gayret eder. Böylece şehirler gelişir, büyür, kalabalıklaşır. Yerleşim merkezi manasındaki şehirlerde insan şahsiyet, meslek ve statü kazanır. Kişinin ömrünü sürdüğü şehir; yaşamak istediği, özlediği, hayallerinde kurguladığı yer olarak da türlü ifadelerde karşılık bulur. Bu yansıma şiire bir zenginlik olarak eklenir. Şair için beden, varlık, hisler ve fikirlerin bir şehir şeklinde tasavvuru türlü örneklerle güçlü, renkli, iddialı, düşündürücü ve derin bir tahayyül âlemi kurar. Şehir ve insan, bazı noktalarda aynılaşır. İnsan şehrin bir parçasıyken içinde kendi şehrini kurabilecek bir inşaya başlar. Bu aynı zamanda özünü tanıma, hislerini kelimelere daha tesirli dökebilme fırsatı sağlar. Divan edebiyatında insan ve şehrin güçlü, özgün hayaller ve ifadelerle zenginleşerek birlikte anıldığı bazı beyit ve bentlerde; şehrin, insana has bir ögeye dönüştüğü görülmüştür. Şairin iç dünyasını imar eden hem maziye hem de istikbale bakışını anlatan bu mısraların ortak yanı; şehrin genişliğini, gelişmişliğini, mamur-viran türlü hâlleriyle sanatsal bir dünyayı içermesidir.
Bu çalışmada öncelikle şehrin insani his ve fikirlerle, şairin kabiliyeti ekseninde nasıl yeniden şekillendirildiği beyit/bent örnekleri eşliğinde ele alınacaktır. Seçilen belagat, muhabbet, güzellik, melahat, kanaat, sır, ümit şehirleri olumlu bir atmosfere sahipken bela, cünun, gam şehirleri âdeta karanlık bir perde olup okuru tesiri altına alır. Ardından beşerin şehirle tamamlanan parçaları olarak gönül/dil şehri, beden / vücut / ten / sine şehri ve can şehri örneklerle izaha kavuşturulmaya çalışılmıştır. Bahsi geçen şiir örnekleri Yunus Emre, Ȃşık Ömer; Kadı Burhaneddin, Şeyhȋ, Ahmed Paşa, Necâtȋ, Avnȋ, Behiştȋ, Mesȋhȋ, Ferhad Paşa, Muhibbȋ, Zâtȋ, Fuzȗlȋ, Bâkȋ, Figânȋ, Şeyhülislâm Yahyâ, Hayretȋ, Hayâlȋ, Haletȋ, Emrȋ, Bahâyȋ, Nâ‘ilȋ, Nâbȋ, Nev‘ȋ, Neylȋ, Çelebizâde Ȃsım, Hâzık, Nedȋm, Nevres-i Kadȋm, Esrâr Dede, Keçecizâde İzzet Molla, Eşref Paşa divanlarından seçilmiştir. Bu sayede farklı yüzyıllarda yaşamış şairlerin bambaşka kabiliyet ve hayal düzeyleri ile iç içe geçmiş şehir ve beşer kavramlarını nasıl kullandıklarına dair örnekler ortaya konmuştur.
Şiir Şehir Beşer Gönül Şehri Vücut Şehri Aşk Şehri Güzellik Şehri.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |