Dış ticaret politikaları, bir ülkenin kalkınma politikalarının belirlenmesi ve yerli üreticinin rekabetçi güç kazanması amacıyla başvurulan önemli araçlardan birisidir. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin, Osmanlı Devleti’nin provizyonizm ilkesi temelinde izlemiş olduğu kapitülasyon siyaseti nedeniyle iktisadi bağımsızlığını tamamen elde edebilmesi ancak 1929 yılında mümkün olmuştur. Lozan’da Gümrük Rejimi Görüşmelerinde 20 yıllık ikame bir gümrük rejimi isteyen İngiltere ve Fransa ile yaşanan şiddetli müzakereler sonucunda 5 yıllık bir ikame rejim sürecinin uygulanmasına karar verilmiştir. İkame rejimin yürürlükte olduğu süreçte, I. Dünya Savaşı öne sürülerek kapitülasyonların tek taraflı kaldırılması sonrasında oluşturulmuş olan ve spesifik usule dayanan “1916 Gümrük Tarifesi”nin uygulanması kararı alınmıştır. 1929 Büyük Buhranı öncesinde dış ticaret politikasını belirleyebilme bağımsızlığının elde edilmesi, korumacılığın yükseldiği bir dönemde ülke ekonomisi açısından önemli bir avantaj sağlamıştır. Çalışmada, 1838 Baltalimanı ve 1861 Sistemi Ticaret sözleşmelerinin dışa bağımlı bir ekonominin ortaya çıkmasındaki etkileri, 1916 Gümrük Tarifesi’nin yüksek enflasyon nedeniyle işlevsiz kalan korumacı yönü, dış ticaretteki artışın tetiklediği kapitalist dönüşüm ile geçimlik ekonominin yok olması, Lozan Görüşmelerinin alt komisyonlarından olan Gümrük Rejimi Komisyonundaki görüşmeler, Lozan Antlaşması sonrası gümrük ve ticaret rejimine ilişkin kararların alındığı 5 numaralı belge, 1929 Gümrük Tarifesi öncesi Âli İktisat Meclisi ve odalar temelinde yaşanan sınıfsal çatışma ve 1929 Gümrük Tarifesi’nin korumacı yönü ele alınacaktır. Dışa bağımlı bir ekonominin ortaya çıkmasındaki ana unsur kapitülasyonlar olsa da devletin merkantilist politikaların etkin olduğu bir dönemde, dış ticarette piyasada malı bol tutmak maksadıyla ithalatı teşvik edip ihracatı kontrol etmesinin de bağımlı bir ekonominin ortaya çıkmasını sağladığı belirtilebilir. Dolayısıyla kapitülasyonların hem ticaret kanalıyla kapitalistleşme sürecini tetiklediği hem de çağın gerçeklerine uymayan iktisadi uygulamaların da sonlanmasına neden olduğu belirtilebilir. Kapitülasyonlarla mücadele sonucunda, iktisadi bağımsızlıktan ödün verilmemesi gerektiği anlaşılmış ve bu motivasyon Lozan görüşmelerinde itici güç haline gelmiştir. Lozan Antlaşması uyarınca dış ticaret politikası bağımsızlığının 1929 yılında elde edilmesiyle sanayileşme hamlelerinin ilk tohumlarının bu dönemde atıldığı ifade edilebilir.
Dış Ticaret Politikası Kapitülasyon Lozan Antlaşması Korumacılık
Foreign trade policies are one of the important tools used to determine the development policies of a country and to gain competitive power for the domestic producer. The Republic of Turkey, which was founded in 1923, was able to achieve its economic independence in 1929 due to the capitulation policy of the Ottoman Empire on the basis of provisionism. In the Trade Regime Negotiations in Lausanne, it was decided to implement a 5-year temporary regime process as a result of tough negotiations with England and France, who wanted a 20-year temporary regime. During the period when the temporary regime was in effect, it was decided to implement the "1916 Tariff" based on a specific duty, which was created after the unilateral abolition of the capitulations on the grounds of World War I. Obtaining the independence to determine foreign trade policy before the Great Depression of 1929 provided an important economic advantage for the country at a time when protectionism was on the rise. In the study, the effects of the 1838 Anglo-Ottoman Treaty and 1861 System Trade agreements on the emergence of a foreign-dependent economy, the protectionist aspect of the 1916 Customs Tariff that became dysfunctional due to high inflation, the destruction of the subsistence economy with the capitalist transformation triggered by the increase in foreign trade, the Trade Regime Commission, document number 5, in which the decisions regarding the trade regime after the Treaty of Lausanne were taken, the class conflict based on the Supreme Economic Council and chambers before the 1929 Customs Tariff, and the protectionist aspect of the 1929 Customs Tariff will be discussed. Although the main factor in the emergence of a foreign-dependent economy is capitulations, it can be stated that in a period when mercantilist policies were effective, the state's encouraging imports and controlling exports in order to keep the goods abundant in the foreign trade market led to the emergence of a dependent economy. Therefore, it can be stated that capitulations both triggered the process of capitalism through trade and also caused the termination of economic practices that did not reflect the realities of the age. As a result of the struggle against the capitulations, it was understood that economic independence should not be compromised and this motivation became the driving force in the Lausanne negotiations. It can be stated that the first actions of industrialization moves were created in this period, with the independence of foreign trade policy in 1929 in accordance with the Treaty of Lausanne.
Foreign Trade Policy Capitulations Lausanne Treaty Protectionism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi Politik Teorisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: Özel Sayı |
Fiscaoeconomia is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License.