In this study we try to rethink Islamic art in general, and work of art in the specific
manner with referance to İbn Arabi’s notions of barzakh (the between) and imagination.
From our point of view, Islamic art is located in barzakh in both actual and metaphysical
sense. First of all, this art already faces oscillations “between” ancient and modern. This
difficult situation has advantages besides disadvantages. For if done properly, this being
in the between can be converted into an enriching opportunity for Islamic art. Secondly,
Islamic art is located metaphysically in the between, that is to say in the barzakh and it
gets its productivity from there in reality. Islamic art per se is based on imagination rather
than aisthesis. In this study we offer to rethink the metaphysics of Islamic art with İbn
Arabi’s notion of barzakh with reference to the notion of imagination which is essentially
related to it. To this end, we consider the example of Suleymaniye Mosque as an artwork
and try to shed light on the verity of this work with reference to the notion of “the between”.
Here it is intended also to develop a phenomenology of the between with reference
to the artwork. While considering Islamic art, the necessity of appealing to the Sufi metaphysics
is another underlined subject in this study.
Islamic metaphysics art Islamic art esthetics İbn Arabî Heidegger barzakh (the between) imagination difference-in-unity Suleymaniye Mosque artwork bridge
Bu çalışmada İbn Arabî’nin berzah ve hayal kavramlarından hareketle genel olarak
İslam sanatını, özel olarak da sanat eserini yeni baştan düşünmeyi deniyoruz. Bize göre
İslam sanatı hem güncel hem de metafizik anlamda berzahta (“ara”da) bulunmaktadır. İlk
olarak, bu sanat hâlihazırda “eski” ile “modern” arasında tereddütler geçirmektedir. Bu
zor durumun dezavantajları yanı sıra avantajları vardır. Zira, hakkı verildiği takdirde, bu
arada bulunuş, İslam sanatının zenginleştirici bir imkânına dönüştürülebilir. İkinci olarak,
İslam sanatı tam da metafizik anlamda arada yani berzahta bulunmakta ve gerçekte verimlerini
oradan devşirmektedir. İslam sanatı haddizatında aisthesis’ten ziyade ara-da-lık
ile karakterize olan hayal’e dayanmaktadır. Bu çalışmada biz İslam sanatının metafiziğini
İbn Arabî’ye ait berzah kavramıyla onunla özsel anlamda bağlantılı olan hayal kavramından hareketle yeni baştan düşünmeyi teklif ediyoruz. Bu maksatla da örnekler arasında bir örneğe, Süleymaniye Camisi örneğine başvuruyor ve bu eserin hakikatini “ara” kavramına
müracaatla açıklığa kavuşturmayı deniyoruz. Bu çalışmada aynı zamanda eserden
hareketle bir ara fenomenolojisi geliştirilmek amaçlanmaktadır. İslam sanatını değerlendirirken
onun ardında yatan metafiziğe ve bu arada tasavvuf metafiziğine başvurmak gerekliliği
bu çalışmada altı çizilen başka bir husustur.
İslam metafiziği sanat İslam sanatı estetik İbn Arabî Heidegger berzah hayal ara vahdette kesret Süleymaniye Câmisi eser köprü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırmalar ve İncelemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 29 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 14 |