Tükürük bezlerini etkileyen en yaygın hastalık olan siyalolitiyazis, kalsifiye oluşumların kanalları veya bezleri tıkamasıyla ortaya çıkar. Tipik olarak, sialolit olarak bilinen bu oluşumlar 5 ila 10 mm arasındadır; ancak 15 mm’yi aşanlar megalit olarak sınıflandırılır. Sialolitler herhangi bir tükürük bezi kanalında gelişebilirken, en sık olarak submandibular bezlerde, özellikle de submandibular bezin Wharton kanal ağzında ortaya çıkar. Salgı sistemi içindeki kalsifiye organik materyalden oluşan bu taşlar ağrıya, şişmeye ve tükürük akışında bozulmalara yol açabilir. Tükürük bezlerindeki akut ve
kronik enfeksiyonlara birincil katkıda bulunan kronik siyalolitiyazis, taş oluşumuyla yakından ilişkilidir. Kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, kronik siyaladenit ve kısmi tıkanıklıkla bağlantılıdır. Aksine, megalitler son derece nadirdir ve erkek hastalarda daha sık görülme eğilimindedir. Bu makalede, sol submandibular bezin kanal ağzında tespit edilen ve cerrahi müdahale ile tedavi edilen 19 mm uzunluğunda megalit içeren bir olgu sunulmuştur. Ayrıca, konuyla ilgili kapsamlı bir literatür taraması yapılmıştır.
Tükürük Bezi Taşları Sialolitiazis Submandibuler Bez Wharton Kanalı
ABSTRACT
Sialolithiasis, the most common disorder affecting salivary glands, occurs when calcified formations obstruct the ducts or glands. Typically, these formations, known as sialoliths, measure between 5 and 10 mm; however, those exceeding 15 mm are classified as megaliths. While sialoliths commonly manifest in the submandibular glands, they can develop in any salivary gland duct, with
the Wharton’s duct of the submandibular gland being a frequent site. These stones, formed from calcified organic material within the secretory system, can lead to pain, swelling, and disruptions in saliva flow. Chronic sialolithiasis, the primary contributor to acute and chronic infections in salivary glands, is closely associated with stone formation. The precise cause remains unclear, yet
it is linked to chronic sialadenitis and partial obstruction. On the contrary, megaliths are exceptionally rare and tend to occur more frequently in male patients. The present article presents a case involving a 19 mm long megalith detected at the duct mouth of the left submandibular gland, which was treated through surgical intervention. Additionally, a comprehensive literature review on this
specific topic was conducted.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Ağız ve Çene Cerrahisi |
Bölüm | Olgu Bildirimi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 42 Sayı: 1 |