Ortaylõ’nõn ki ili i üzerinde durmu yazõsõnda. "lber Ortaylõ hakikaten o kadar renkli bir ahsiyettir ki muhatablarõnõn hafõzasõnda mutlaka bir iz bõrakõr. Onunla tanõ an hemen herkesin ona dair bir hikâyesi vardõr. Ayvazo lu da bunu aktararak ba lõyor yazõsõna. Onun “nadir hâller dõ õnda hep ne eli” oldu u, tanõmayanlar gözünde gayri ciddi bir intiba bõrakacak kadar rahat davranõ larõ bulundu u, bu “ a õrtõcõ ve meydan okuyucu rahatlõ õn ise kendine ve bilgisine a õrõ itimadõndan” kaynaklandõ õ tesbitinde bulunuyor. Bu itimat sayesinde “Türk aydõnlarõnõn ço unu kahreden a a õlõk kompleksinin zerresini” duymadan batõlõlarla ili ki kurabilmesine dikkat çekmekte. Buradaki gõptayõ ve dostu ile gururlanmayõ hissetmemek imkânsõzdõr. Ki ili inin yanõ sõra ki isel tarihine de de indi i yazõsõnda onun tarih anlayõ õndan da bahseder. Ortaylõ’nõn, “yorumlarõnõ sosyolojik analizlere dayandõran, herhangi bir ekole ba lõ olmadan üstadõ R. E. Koçu gibi hayatõn içinde ne varsa hepsiyle ilgilenen” bir tarihçi oldu unu, sa lam kültür altyapõsõnõ, tarih analizlerinde yetkinlikle kullandõ õnõ vurgular. Bilgisinin sanki sonradan edinilmi de il, kendili inden oldu unu hissettirdi ini ileri sürer ve ona “müverrih-i mâder-zâd” yani anadan do ma tarihçi der. Zaten Ortaylõ’nõn dü üncesine göre sonradan tarihçi olunmaz, tarihçilik do u tan bulunmasõ gereken özellikler gerektirir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 1 Sayı: 4 |
Açık Erişim Politikası