Giyim biçimi toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Toplumların birbirleriyle etkileşimleriyle değişmekte ve dönüşmektedir. Dönem şartlarına ve beğeni anlayışına göre şekillenen değişim ve dönüşüm olağan olarak değerlendirilmektedir. Değişim ve dönüşüm sürecinde giyimin “kendine has olan”ı yitirildiği zaman kültürel etkileşim kavramından çıkarak taklide evrilmektedir. Taklidin görünürlülüğü öncelikle biçimle/dış görünüşle fark edilmektedir. Giyim, bu makale kapsamında incelenen Tanzimat Dönemi romanlarında Batı’yı taklit etmenin gösterimi açısından araçsal olarak kullanılmıştır. Bu çalışmada, Tanzimat dönemi romanlarından Felâtun Bey ile Râkım Efendi, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Araba Sevdası ve İntibah incelenmiştir. Ele alınan romanlarda giyimin dönemsel anlamı, değişimi, üretimi ve kullanım biçimi irdelenmiştir. Romanlardaki karakterlerin düşünce biçiminin giyimlerine yansıdığı ve toplumdaki bireyler tarafından giyimlerine göre kişilerin değerlendirildiği görülmüştür. Alafranga karakterlerin giyimlerinde israf, marka tutkuları ve Batı’nın giyim tarzına yakınlıkları gözlemlenmiştir. Alaturka karakterlerin ise geleneksel kıyafetleri tercih ettikleri görülmüştür. Geleneksel kıyafet giymeyi ve üretmeyi tercih eden karakterlerin toplumda “cahil” olarak algılandığı Batılı gibi giyinen karakterlerin ise bilgin, akıllı ve zevk sahibi görüldüğü gözlemlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |
Açık Erişim Politikası