Dilencilik kısaca yoksulluk kaynaklı olarak bir başkasından para ya da değerli eşya isteme eylemidir. Eylem aynı zamanda bir meslek olarak da değerlendirilebilir ve bu meslek insanlık tarihinde eşitsizlik olduğu sürece varlığını sürdürmüş; farklı motivasyonlarla, farklı şekillerde gerçekleşmiştir. Dilenme eyleminin norm dışı olarak kabulü ve suç olarak kabul edilmesi zamana, coğrafyaya ve kültüre göre değişiklik göstermektedir. Dilenme eylemine yaklaşım özellikle halkın dilenci algısından bağımsız şekilde düşünülemez. Bu algı eylemin yasallığı, yasal yaptırım uygulanması, eylemde bulunanların dışlanması, dilenci alt kültürünün oluşması gibi sonuçları da beraberinde getirmiştir.
Dilencilikle ilgili olarak toplumsal vicdanı en çok yaralayan husus hiç şüphesiz zorla dilendirme suçudur. Bu suçun en savunmasız hedefleri arasında çocuklar bulunmaktadır. Dilenen çocukların oluşturduğu rahatsızlık hissi söz konusu çocuklara daha fazla yardım ederek giderilmeye çalışılması sorunun çözümünü daha da zorlaştırmaktadır. Çalışmada dilenen/dilendirilen çocuklara yönelik toplumsal tepki adil dünya inancı kuramı kapsamında ele alınmıştır. Elde edilen çıkarımlar mevcut literatürle birleştirilerek, dilenciliğin ve özelde çocukların dilenmesi/dilendirilmesinin önüne geçebilmek için önerilerde bulunulmuştur.
Dilenci dilenme çocuk adil dünya inancı mağduru değersizleştirme
Begging, in short, is the act of asking someone else for money or a valuable item due to poverty. Action can also be considered as a profession, and this profession has existed in different ways and with different motivations as long as there has been inequality in human history. The acknowledgement of begging as an out-of-the-norm and criminal act varies based on time, geography and culture. The view about the act of begging cannot be considered apart from the public perception of beggar. This perception has brought about consequences such as the legality of the action, the imposition of legal sanctions, the exclusion of those who act, and the formation of a beggar subculture.
Regarding begging, what hurts the social conscience the most is undoubtedly the crime of forced begging. Children are among the most vulnerable targets of this crime. People try to help those children begging more to eliminate the discomfort; however, it makes the solution of the problem even more difficult. In this study, social reaction against those children who beg and are to beg is discussed within the context of the just world theory. By combining the knowledge obtained with the existing literature, suggestions were made to prevent begging and especially begging of children
Beggar begging child belief in a just world blaming the victim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |