Madde bağımlılığı modern yaşamın toplumsal sorunlarından biri olarak sayılabilir. Bu sorunun bireysel boyutta nedenleri olabileceği gibi, çevresel ve toplumsal faktörler de madde bağımlılığının oluşmasında rol oynamaktadır. Birey toplumsallaşma sürecinde çevresini, toplumu ve kendini anlamlandırma çabası içindedir. Bu çaba sonucunda kimi zaman tatmin edici cevaplara ulaşamayabilir. Yaşamın anlamsız gelmesi, karşılaşılan sorunlar ve maruz kalınan travmalar neticesinde birey zorluklarla baş etme noktasında kendini çaresiz hissetmekte ve madde kullanımı ile içinde bulunduğu ruhsal bunalımdan kaçma isteği gösterebilmektedir. Madde kullanımı sonucunda yaşanılan kısa süreli haz, tolerans göstermekte ve bu durum madde kullanımının tekrarlanma riskini arttırmaktadır. Bu sürecin sonunda bireyin yaşamı, kullandığı uyuşturucu ya da uyarıcı madde çerçevesinde şekillenmekte, böylece birey maddeye bağımlı olmaktadır. Dolayısıyla birey karşılaştığı herhangi bir zorluktan kaçmak amacıyla madde kullanmakta ve madde kullanımı ile birlikte birey toplumsal işlevselliğini kaybetmektedir. Bu noktada bireye toplumsal işlevsellik kazandırma sürecinde bir meslek ve disiplin olan sosyal hizmetin önemi gündeme gelmektedir.Çevresi içinde bireyi odak noktasına alan sosyal hizmet bireyin toplumsal işlevselliğini sağlamak amacıyla ve bireyin kendi kaderini tayin hakkını gözeterek kişilere ve olaylara müdahalelerde bulunmaktadır. Bu durumda madde bağımlılığı sadece tıbbi sebeple kaynaklanan bir sorun olmadığı için, uygulanan tıbbi müdahaleler tek başına çözüm noktasında eksik kalabilmektedir. Çözüm noktasında ise tıbbi müdahale ile birlikte kişisel ve sosyal boyutta uygulanacak terapi ve rehabilite uygulamaları ile birey madde bağımlılığından uzaklaşabilmektedir. Bu rehabilite uygulamalarında önemli bir destek dini inanışlardan gelebilmektedir. Dolayısıyla bireyin çevresi ve içinde bulunduğu toplum ile olan ilişkisini anlamada, zorluklarla başa çıkmada ve yaşamının/kendi varlığının anlamını bulmada, dini inanışlar da belirleyici olabilmektedir. Madde bağımlılığından uzaklaşma konusunda tıbbi ve psikososyal müdahalelerin yanı sıra, bireyin anlam dünyasına yönelik danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin sunulması, bireyin madde kullanımından uzaklaşmasını kolaylaştırmaktadır. Bunun için çalışmada Hristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlık inançlarını benimseyen farklı yapıların madde bağımlılarına sunduğu danışmanlık ve rehberlik hizmetleri, telkinler ve psikososyal müdahaleler incelenecektir. Bu incelemenin ardından farklı inanç temelli yapıların madde bağımlılarına yaklaşımları karşılaştırılıp değerlendirilecektir. Çalışma yarı yapılandırılmış görüşme metodu ile gerçekleşmiştir. Ayrıca katılımlı gözlem tekniği için görüşülen kişilerle önemli zaman birlikte geçirilmiştir
Madde Bağımlılık İnanç Temelli Yaklaşım Danışmanlık Rehberlik
Substance abuse is considered as a social problem in modern life. As there can be individual causes of this problem, environmental and social factors also play a role in developing substance addiction. Individuals try to make sense of their environment, society and themselves in the socialisation process. At the end of this effort, they cannot find satisfactory answers sometimes. As result of perceived meaninglessness of life, problems faced and traumas experienced, people feel helpless in coping with challenges and show a desire to escape from their spiritual depression by turning to substance use. The short-term pleasure experienced as result of substance use shows tolerance, which increases the recurrence risk of substance use. At the end of this process, people end up shaping their life around the drug or stimulant substance they use, and become addicted to it. Thus, individuals use substances to escape from difficulties they face, and lose their social functioning with substance use. At this point, the significance of social work as a profession and discipline comes to the fore in the process of providing individuals with social functioning. Social service which focuses on “the person in environment” intervenes with individuals and events, by respecting the individual’s right to self-determination, to ensure the social functioning of the person. As drug addiction is not a problem caused solely by medical reasons, medical interventions alone may be lacking in finding a solution. In this context, individuals can abstain from substance addiction with therapy and rehabilitation practices, in addition to medical intervention, to be applied on individual and social scale. Religious beliefs can give considerable support in this rehabilitation work. Thus, religious beliefs can be decisive in understanding the relationship with their environment and society, coping with difficulties, and finding the meaning of life and self-existence on the part of the individual. In this regard, offering counselling and guidance services for the individual’s world of meaning in addition to medical and psychosocial interventions makes it easier for them to abstain from substance use. Hence, this study attempts to analyse counselling and guidance services as well as suggestions and psycho-social interventions offered to substance addicts by diverse organisations adopting Christianity, Judaism or Islam. Following this analysis, the approaches of different faithbased organizations to substance addicts are compared and evaluated. The study was conducted using semi-structured interview method. In addition, the researchers spent a considerable amount of time with the interviewees as required for the participatory observation technique.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 16 |
ÖNEMLİ NOT: DERGİMİZ ÖZEL SAYILAR HARİCİNDE HER YILIN NİSAN, AĞUSTOS VE ARALIK AYLARINDA OLMAK ÜZERE YILDA ÜÇ DEFA YAYIMLANMAKTADIR. ADAY ÇALIŞMALAR SAYIYA ÖZEL GÖNDERİLMEMEKTEDİR. DERGİMİZE GÖNDERİLEN MAKALELER DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN TAMAMLANMASINI TAKİBEN UYGUN OLAN İLK SAYIDA YAYIMLANMAKTADIR.