We draws our attention this sentence which Immanuel Kant in foreword of “Critic of Pure Reason” says and is emphasized in studies related to him: “I must, therefore, abolish knowledge, to make room for belief (glaube)”. We can say Kant’s this statement a summary of his philosophy and these two concepts (knowledge and faith) have the same importance in terms of critical philosophy. But we see that as are given to the importance of understanding of knowledge as are not given the understanding of faith when looking at about him made the studies in our country. Kant asserts that the problems of God’s existence, freedom and immortality aren’t the problem of knowledge. All of the knowledge starts with experiment. But the experiment about these subjects isn’t possible; therefore, faith based on practical reason is in question. The ideas (God, freedom and immortality) which have been brought up as the ideas of reason but their objective realities haven’t been proved on the part of theoretical reason, gain objective reality thanks to faith based on the practical reason
Knowledge intuition experiment opinion conviction faith theoretical reason practical reason.
Kant’ın “Salt Aklın Eleştirisi”nin önsözünde söylediği ve onunla ilgili yapılan çalışmalarda vurgulanan şu söz dikkatimizi çekmektedir: “İmana yer bulmak için bilgiyi inkâr etmek zorunda kaldım”. Kant’ın bu sözünün, felsefesinin bir özeti olduğunu ve bu iki kavramın (bilgi ve iman) kritik felsefe açısından aynı öneme haiz olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Kant ile ilgili ülkemizde yapılan çalışmalara baktığımızda onun bilgi anlayışına verilen önemin iman anlayışına verilmediğini görüyoruz. Kant; Tanrı’nın varlığı, hürriyet ve ölümsüzlük problemlerinin bir bilgi meselesi olmadığını ileri sürer. Bütün bilgilerimiz deney ile başlar ancak bunlar hakkında deney mümkün değildir; bu yüzden pratik akla dayalı bir iman söz konusudur. Teorik akıl tarafından aklın ideaları (Tanrı, hürriyet ve ölümsüzlük) olarak ortaya konulan fakat objektif gerçeklikleri ispat edilemeyen bu idealer, pratik akla dayalı iman sayesinde objektif gerçeklik kazanmışlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 2 |